Katil de Çocuk, Kurban da
Birisi toprağa düşüyor, diğeri cezaevine giriyor. En acısı da şu: Katil de çocuk, kurban da çocuk. Bu tabloya bakınca insanın içi sızlıyor. Çocukların oyun oynayacağı, ders çalışıp hayal kuracağı yaşta mezar taşına ya da hapishane duvarına mahkûm olması, hepimizin geleceğini karartıyor.
“Nasıl bu hale geldik?” diye sormadan olmuyor. Evde huzur yok, sokakta güven yok, okulda umut yok. Çocuk büyüyor ama sevgi görmüyor. Anne baba geçim derdine düşmüş, akşam eve gelince ya yorgun ya sinirli. Çocuğun yüzüne bakan, derdini dinleyen kalmıyor. Evdeki öfke, tartışma, kavga onların dünyasına gölge gibi düşüyor. Çocuk, sevgiyle büyümeyince öfkeyle yoğruluyor.
Sonra sosyal medya… Çocuk orada saatlerini geçiriyor. Bir bakıyorsun, kavga videoları, zorbalık, hakaret… Bir başkasını aşağılamayı eğlence sanıyor. İnternette gördüğü şiddeti gerçek hayata taşıyor. Mahallede, okulda en ufak laf kavgasında yumruk yetmiyor, bıçak çekiliyor. Çocuk,“erkeklik” ya da “güç” göstergesini........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d