Osmanlının hayrı cumhuriyetin şerri
Kendini fesheden PKK’nın kurucularından Cemil Bayık, “Osmanlının ümmet anlayışı Kürtlerle Türkler arasında birliği sağlamıştı, bu birliktelik 1923'te dağıldı" dedi. Demek ki bu bakış açısından Osmanlı ve ümmetçilik iyi, cumhuriyet kötüdür. Yeni bir birlik için Osmanlının ve ümmetçiliğin ruhunu geri çağırmaktan başka yol yoktur.
PKK’nın 1923’te kurulan cumhuriyete pek hayırhah bakmadığı biliniyor. Bu son demecin önemi cumhuriyetin 102. kuruluş yıldönümüne denk getirilerek verilmiş olması. Bayık’ın sözleri muhatabına “Terörsüz Türkiye” sürecinin zeminini yeniden hatırlatıyor. O zemin Türk-Kürt İslam Sentezi veya ümmetçiliktir.
Partisi feshedilen Bayık bu açıklamayı KCK, uzun adıyla Kürdistan Topluluklar Birliği, adına yaptı. KCK, Abdullah Öcalan'ın devletsiz topluma dayanan “demokratik konfederalizm doktrini” uyarınca kurulan bir çatı yapılanma. PKK’yı kuran sol kökenli çekirdek ekip içinden gelen Cemil Bayık yapılanmanın eş başkanı. Onun düşünsel evrimi aynı zamanda siyasal hareketinin de evrimi. Sosyalizmden yola çıkıp ümmetçiliğe varan bir süreç bu. Feodalizme, ağalığa, aşiretçiliğe, şıhlığa karşı mücadele iddiasından vaz geçildi, bunları da kapsayan bir “özgürlük mücadelesi”ne varıldı sonunda. Osmanlı ve ümmetçilik işe yarıyorsa ağalık ve aşiret düzeni de gerekliliktir. Artık buradayız.
***
Bayık’ın yeni Osmanlıcılığının ve ümmetçiliğinin AKP-MHP iktidarı tarafından da paylaşılan ortak bir tarihi var. Her şey 1071 Malazgirt savaşıyla başlıyor artık. Kürtler ve Türkler o savaşta “kahpe Bizans”a karşı ortaklık kuruyor, birlikte zafer kazanıyor, O ortaklık sayesinde Anadolu’ya yerleşiyor. Birliktelik mutlu-mesut sürerken 19. yüzyıldan itibaren yükselen "milliyetçilik ve ulus-devlet zihniyeti" arayı bozuyor. Bayık, "Osmanlıda olmayan Kürt soykırım politikası Türkiye Cumhuriyeti'nde uygulanmıştır. Bu, açıkça Batı’nın modernist anlayışının sonucudur. Türkiye halkının tarihsel, toplumsal ve siyasal değerleriyle uyuşmayan bir politikadır" diyor. Demek ki cumhuriyet artık bir engelden ibarettir.
PKK’nın silahlı mücadeleyi sonlandırdığını açıkladığı bildirgede de Lozan Anlaşması ve 1924 Anayasası hedef alınıyordu. Lozan Türkiye’nin, 1924 Anayasası ise Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu metinleri. Bu metinler yeni bir rejim kurmaya çalışan iktidar partisi AKP’nin de hedefinde. Böylece yeni sürecin ortak paydaları da ortaya çıkmış oluyor. Ümmetçilik ve Osmanlıcılık “Terörsüz Türkiye”nin gerekçesidir.
***
Peki, Cemil Bayık’ın veya Abdullah Öcalan’ın zikrettiği üzere Malazgirt savaşında Kürtler var mı? Kuşkusuz vardır. Varlığı mümkün olmakla birlikte, varsa, hangi tarafta olduğuna mutlaka bakılmalıdır. Zira o tarihte savaşın safları Bizanslılar ve Türkler diye ayrılamamaktaydı. Bizans........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon
Mark Travers Ph.d