menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

'İlim'de bilim olur mu?

55 12
05.07.2025

Bir “Hristiyan felsefesi” var mı? Görünüşe göre var. Hıristiyanlığın ilk ne zaman ortaya çıktığını bilmiyoruz ama bir felsefesi olduğunu biliyoruz. Milattan Sonra 4. yüzyılın ilk çeyreğinde Roma’nın pagan imparatoru Konstantin’in emriyle bir konsey toplandı ve Hıristiyanlık inancını şekillendirdi. Özünde bir İznik İnancıdır. İçindeki mitolojiler de o tarihten sonra ete kemiğe büründü. Doğumunu milat yaptık ama bu dinin peygamberinin Anadolulu Balyanus mu yoksa Nasıralı Jesus mu olduğundan bile emin değiliz.

Bu belirsizlikte felsefe nasıl ortaya çıkıyor? Din kurulduktan sonra ona az çok bir mantık yükleme çabasından. İnançta mantık aranmaz ama topluma yön vermeye kalkışan her inanç az çok mantıklı olmak zorundadır. Hristiyan felsefesi de vahiylerinin yardımıyla bilim ve inancı uzlaştırmak amacıyla ortaya çıktı. İçinde bir oydaşma olmadığını biliyoruz. Augustinus gibi bazı düşünürler bilim ve inanç arasında uyumlu bir ilişki olduğuna inanıyordu ama başka bir bölmesi bunların uyuşmadığı kanısındaydı. Buradayız, bilim ve inanç ayrı ve uyuşmazdır.

Tabii her inancın içinde bir miktar “felsefe” vardır. Hıristiyan felsefesi denilen şey, onun kavram ve fikirleri, antik Yunan felsefesinin bakiyeleridir. Cümleyi şöyle de kurabiliriz, antik Yunan paganizmi Hıristiyanlıkta silinmez izler bırakmıştır. Burada antik Yunan felsefesinin antik Yunan paganizmden ayrılamayacağını akılda tutmamız gerek. Hıristiyan felsefesi, Platoncu, Aristotelesçi ve Yeni-Platoncu inanç-felsefesinin bakiyesidir.

Özetle Hıristiyan inancının içinde bir miktar “felsefe” olması onda bir felsefe olduğu anlamına gelmez. Çünkü onun içinde bir miktar başka şeyler de vardır. O paganizmin, antik Yunan felsefesinin hatta eski Mısır inançlarının bir karışımıdır. Baba-Oğul-Kutsal Ruh teslisi İsis-Osiris-Horus teslisinin Roma diline çevrilmesidir. İsis Meryem’e, Horus İsa’ya benzer. Buna dinde senkretizm diyoruz. Dinler birer sentezdir. Ama dinleri sentezlediği şeylere de indirgeyemeyiz. Yani Hıristiyanlıkta “bağımsız” bir felsefe yoktur. Haliyle bir Hıristiyan felsefesi mümkün değildir.

***

Aynı şeyleri “İslam felsefesi” için de söyleyebiliriz. Tabii burada aidiyet bağı daha geniş veya daha gevşektir. Çoğunlukla “İslâm dinine mensup kişilerce gerçekleştirilen felsefe” anlamında kullanılmaktadır. Bu inanç coğrafyası antik felsefeyle inancın doğuşundan iki yüzyıl sonra Bağdat merkezli tercüme hareketiyle tanıştı. Özeti, felsefeyi kapatmış ve Orta Çağ için yolu açmış Yeni Platonculuğu Platon ve Aristoteles'le uzlaştırma ve yorumlama faaliyetinden ibarettir.

Peki Yeni Platonculuk bir felsefe midir? Bu köklü bir sorudur. Felsefe olmaktan çok mistik ve dinsel bir ham inanç ile karşı karşıyayız. Yeni Platonculuk henüz din olamamış dindir, gericidir, Hegel’in deyişiyle, tanrı üzerine palavralar manzumesinden ibarettir. Yeni Platonculuk Orta Çağ’a geçişin felsefesidir. İçinde Hıristiyan ve İslam inancıyla örtüşen pek çok fikir vardır haliyle. Önce Hıristiyanlar ve sonra Müslümanlar onda kendisini bulmuştur.

Hıristiyanlar erken kapattı ve Müslümanlar bu yola girmekte geç kaldı. 6. yüzyılda felsefe kalıntıları Hıristiyanlıktan kovulmuştu, 12. yüzyılda Gazali bu gecikmişlikten........

© soL