İşsizlik Sigortası Fonu kime çalışıyor?
Aslında sorunun yanıtı epeydir biliniyor, en azından bu fonun işsiz emekçiye çalışmadığı konusunda yaygın olarak paylaşılan bir algı epeydir oluşmuş durumda. Ama algıların ötesine geçip zaman zaman resmi verilerle olayı kanıtlamak gerekiyor ki kuşkular ortadan kalksın ve gerçekler tüm boyutlarıyla ortaya çıksın.
Bu konuda soL Haber’de daha önce defalarca yazdık. Daha kapsamlı makaleler biçiminde birçok başka yayına da katkıda bulunduk. Ama veriler donup kalmıyor, zamanla değişiyor ve yorumlamak gereken yeni nüanslar ortaya çıkıyor. Bu konuyla ilgili yaptığımız son tabloda verileri Mayıs 2021’e kadar getirebilmiştik. Kovid-19 pandemisinin tam ortasındaydık yani. Dört küsur yıl sonra acaba hangi noktadayız?
Önce geçmişin bir özetini yapalım. İşsizlik Sigortası Fonu (İSF) 2000 yılı Haziran ayında kuruldu. Aslında bir tasfiyeyle yeniden doğmuş oldu: İSF kesintilerine karşı olan patronlar, Çalışanların Tasarrufunu Teşvik Fonu’nun (ÇTTF veya Zorunlu Tasarruf Fonunun) tasfiyesi ve bunun için yapılan kesintilerin sona erdirilip işçiler bakımından (memurların kesintisi tamamen bitirildi) İSF’ye aktarılması üzerinden ikna edildiler. Muhtemelen kapalı kapılar ardında İSF kaynaklarının (bakiye nakit fon varlığının) sermayeye de kullandırılacağını da bir ikna argümanı olarak kullanmışlardır. Her durumda süreç tam da böyle çalıştı.
İSF için prim kesintileri Haziran 2000’de başladı ama Fondan İşsizlik Ödemeleri (İÖ) Mart 2002’de başladı. Yani Fon iki yıl boyunca biriktirdi ama harcamadı. Harcamadı dediysek, paraları atıl tutmadı! Hazine’nin Fon kaynaklarını uzun vadeli düşük faizli olarak kullanmasına yaradı. Bunun böyle olacağı belliydi ve bunu başından itibaren ifade etmiştik: ÇTTH kaynakları nasıl Hazine’ye uygun koşullu borçlanma imkanı sağlıyorsa İSF’nin de onu ikame edeceği apaçıktı. İSF kaynakları, sermayeye de doğrudan ve dolaylı olarak kullandırıldı ve giderek sermayenin “payı” işsizin payını aştı. “Azgelişmiş” kapitalizmin doğasına pek uygundu. Azgelişmişlik aslında ekonomik sistemin azgelişmişliğinden ziyade işçi sınıfının örgütsüzlüğü ve sistem tarafından aşırı baskılanmış olmasından ötürüydü. 2000 yılında başlatılan IMF/DB programına ciddi tepkiler veremeyen, işçiler için kurulduğu iddia edilen bir Fonda sendikal temsil oranını yükseltemeyen, bunun mücadelesi içine bile girmeyen bir işçi sendikacılığından bahsediyoruz.
Fon o kadar çok Hazine borçlanması ve sermayenin semirmesi için kullanıldı ki, 25 yıldır bu Fonda işçi veya işsiz lehine hiçbir yasal düzeltme yapılmasına izin verilmedi. Fon, işçi açısından üç bakımdan sorunluydu: 1) İÖ’den yararlanmak için gereken koşullar son derece ağırdı. Nitekim uzun dönemde hak sahiplerinin ancak yarısı ödeneğe hak kazanabiliyordu; son yıllarda ise başvuru sahiplerinin ancak yüzde 40-45’i İÖ’ye hak kazanabilmekte. 2)........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Ellen Ginsberg Simon