TÜSİAD’ın yeni rekabet gücü endeksi: Sömürüde irtifa kaybı istenmiyor
TÜSİAD, eski Merkez Bankası Baş Ekonomisti Hakan Kara danışmanlığında, eski Merkez Bankası uzmanlarından oluşan bir ekibe hazırlattığı yeni bir endeksi geçen hafta tanıttı. “Maliyet Bazlı Rekabet Gücü” Endeksi (TÜSİAD-RGE)1, 2025 yılının ilk üç ayında ihracatçı sektörlerin rekabet gücünün bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 8,9 azalarak 2015 yılı seviyesinin altına indiğini gösteriyor. Bu çalışmaya göre Türkiye kapitalizminin uluslararası pazarlarda rekabet gücü geriliyor.
Endeks’te üretim maliyetinin dört kalemi, enerji, ara malı, işgücü ve finansman maliyeti, rakip ülkelerle karşılaştırılıyor. İhracatta yüksek ağırlığa sahip 10 imalat sanayi sektörünün (gıda, tekstil-giyim-deri, plastik ve kauçuk, kimya, diğer metalik olmayan mineraller, ana metal, fabrikasyon metal ürünleri, makine, elektrikli teçhizat ve motorlu kara taşıtları) verileri kullanılırken her bir sektör için de 15 rakip ülkenin verisi dikkate alınmış. Rekabet Gücü Endeksi’ne ek olarak işgücü verimliliği hesaplamaları dahil edilerek “verimlilikle düzeltilmiş” endeks, RGEV oluşturulmuş. RGEV’le rakip ülkelere kıyasla işgücü verimliliğinin maliyet gelişmelerine etkisi ölçülüyor.
Aşağıdaki grafikten takip edilebileceği gibi işgücü verimliliğiyle düzeltilmiş endeks, RGEV, RGE’nin altında seyrediyor. Her iki endeksin 2015-2022 döneminde arttığı, RGE’nin endeks değerinin 120’yle, RGEV endeks değerinin 110’un üstüyle en üst seviyeyi 2021 yılı başında gördüğü, yani rekabet gücünün söz konusu dönemde tavan yaptığı yine grafikten izlenebiliyor. 2021-2022’de inişli çıkışlı seyrin ardından rekabet gücü gerilemeye başlıyor ve 2024’teki sert düşüşle birlikte 2015 seviyesinin altına iniyor.
Çalışma, rekabet gücü artışında en büyük etkinin işgücü maliyetindeki düşüşten geldiğini ortaya koyuyor. Ara malı maliyetlerindeki düşüş de artışa etkide ikinci sırada yer alıyor. Ara malı........
© soL
