Ermeni Soykırımını İrlanda Meclisi tanımalı mı?
Geçtiğimiz hafta çarşamba günü, Kardan Önce İnsan (People Before Profit) hareketinden Dublin Milletvekili Paul Murphy, X hesabı üzerinden ilginç bir açıklama yaptı.1 Murphy, yaptığı açıklamada: İrlanda meclisinin Osmanlı’nın işlemiş olduğu "Ermeni soykırımını" kabul etmesi ve tartışması gerektiğini ve bunun için gerekli olan tüm girişimleri yapacağını duyurdu. Dünyada bir sürü sorun varken, hali hazırda Gazze’de süren soykırım sona ermemişken ve sorumlular hesap vermek için adalet karşısına çıkarılmamışken nereden çıktı bir anda bu Ermeni soykırımı meselesi?
İrlanda’nın sorunları ve İrlanda işçi sınıfının sıkıntıları katmerlenirken, insan böyle bir açıklamayla karşılaştığında küçük bir şok yaşamıyor değil. Mevzu Anadolu’daki Ermeni halkının yaşadığı acıları görmezden gelmek ve sanki hiçbir şey olmamış gibi davranmak da değil. Bu konuda bir "Türk" konuşmaya başladığında sanki insanlığa karşı girişilen tüm cinayet eylemlerini onaylıyormuş gibi bir yaftalamaya girişmek yanlış. Fikirleri ve tarihsel tartışmaları kimlikler üzerinden okumayı alışkanlık haline getirmiş liberal sosyalist solun anlayamayacağı ve kavrayamayacağı genişlikte tartışmalar bunlar. I. Dünya savaşına ‘soykırım’ çerçevesinden bir kere bakmaya başladığınızda sökülen ipliğin ucunun nereye varacağı belli değil. Burada imparatorlukların çöktüğü ve halkların emperyalist kışkırtmalar yüzünden birbirine acımasızca saldırdığı organize bir cinayet girişiminden söz ediyoruz. Bu girişimi ilk gören ve mahkûm eden kişi Lenin’in ta kendisidir. Ne gariptir ki Lenin’in yolundan yürüdüğünü iddia eden popülistler tarihi gerçekleri kenara iterek doğrudan hükümler vermekte acele etmektedir.
Tüm bu karmaşaya, geçmişin acı dolu kapışmalarına dönmemize sebep olan şey Türkiye’nin geriye gidişidir. Oysa Osmanlı’dan hesap soracak tek millet Ermeniler değildir. Osmanlı’dan ve onun maceradan maceraya koşmaya hevesli askeri bürokrasisinden hesap soracak kocaman bir yoksul Osmanlı tebaası vardır. Elbette bu topluluğun en başında askerlik ve serflik dışında yaşama imkânı bulamayan Türk milleti yer almaktadır. Türk milletinin Osmanlı ile olan hesaplaşması tamamlanmış ya da kapanmış bir hesaplaşma değildir. Devrim tam da bu hesaplaşmayı gerçekleştirmek için yapılmış, geçmişle olan kopuşu sağlamlaştırmak için saltanatı ortadan kaldırmıştır. Avrupalı kibri tam burada devreye giriyor. Doğulu adamın devrim yapabileceğine, cumhuriyet gibi erdemli ilkelerin peşinden sürüklenebileceğine bir türlü ikna olamıyor. Bunda maalesef sömürgeci ana akım düşüncenin büyük bir etkisi var.........
© soL
