menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sihirli kavramlar

56 16
12.07.2025

Barış ve demokrasi kavramları dokunulmaz mıdır? Siyasette geniş kesimlerin son gelişmeler karşısında bu sözcüklerin sihrine kapıldığı görülüyor.

Kürt sorununun yeni çözüm sürecinde taraflardan birine ait olan bu kavram ikilisinin, “doğası gereği” siyasetin sol kulvarına seslendiği kabul ediliyor. Peki, sol, “kimin barışı”, “kimin için demokrasi” diye sorma yeteneğinden yoksun bir akım mıdır?

O kadar haksızlık etmeyelim. Zira barış ve demokrasinin birilerinin çıkarına çalıştığını ortaya atan solun kendisidir. Ancak tarihsel yanıt ile güncel yanıt arasında devasa bir açı var. Sol dendiğinde artık büyülenmesi kolay bir şeyle karşı karşıyayız!

Ama o zaman “hangi sol” sorusu öne alınmak durumundadır.

Tarihsel yanıtı verebilen sol, verili toplumun sınıfsal eşitsizlikler üstüne yükseldiği tezini temel almıştı. Kaynağı Büyük Fransız Devrimi zamanına kadar götürülen “Kulübelere barış, saraylara savaş”tır, o solu karakterize eden. 1970’lerin sonlarında duvarlara yazılama olmuştu aynı gelenek: “Savaşa karşı barış, barış için savaş!”

Barış ve demokrasi büyük sözcüklerdir. Sol, demokrasiyi emekçi halkın siyasete örgütlü katılımı olarak sahiplenir. Sol, barışı, egemenlikleri uğruna savaş çıkartanların etkisizleştirilmesi mücadelesi olarak sahiplenir. Bu içerikte olmadıkları zaman her iki sloganın da yalana dönüştüğü solun büyük tezidir.

Ne var ki, dünyayı sınıf mücadeleleriyle açıklamanın aşıldığı iddiası bu geleneği siyasi yenilgiye uğrattı. Bizde 1980’de, dünyada 1990’ların başında… Teorik doğruluğuna hiçbir şeyin halel düşürmeyeceği “sınıfçılık” modası geçmiş sayıldı. Barış, demokrasi ve benzeri kavramlar “sınıflara indirgenemezdi.” Liberalizm solu istila ediyordu…

2025 itibariyle sol-liberalizm yeni bir ataktadır. Bir kez daha arkasına kutsal........

© soL