menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Kitleler…

26 18
05.04.2025

İktidarın bakış açısına göre bütün toplumsal hareketler manipülasyon, provokasyon!

Haziran 2013 için de, Mart 2025 için de böyle dediler. Kazanamadıkları her şeyde gizli bir elin çevirdiği dolaplar var buna göre. Ne demeli? Kişi kendinden bilir işi!

Siyasette her akımın, toplumda her kesimin kitle hareketleriyle mesafesi aynı olmaz. İstisnaları çok olsa da, düzen yanlısı akımların ve sağın kitlelerle arasının iyi olamayacağını büyük puntolarla yazabiliriz.

Padişah selamlığa giderken çocukları dizerlermiş yol kenarına: “Padişahım çok yaşa, padişahım çok…”

Bu gelenek bindirilmiş kıtalar halinde sürüyor. Haksızlık mı ediyorum?

Klasik faşizmin kitlelerin omuzlarında iktidara yükselmesi veya bizde dinci gericiliğin “iyi günlerinde” nüfusun yarısından fazlasının desteğini alması, o kadar kayırıldı ki, bunlara biraz haksızlık etmekte sakınca olmayacaktır.

Oysa faşizmin kitle desteğinin arkasında dev tekeller vardı! Faşizm devleti ele geçirmişti geçirmesine, ama önceki rejimin de, bir tek önüne kırmızı halı sermediği kalmıştı!

Türkiye’de AKP öncesinde faşizme en benzeyen rejim 12 Eylül’dür ve darbeye giden süreçte inanılmaz bir düzen mutabakatı vardır. Öyle ki, büyük ve kutsal ittifakta, sola sırt çeviren, devrimci ve komünist harekette yıkıcı bir tehdit gören sosyal-demokrasinin de yeri ayrılmıştı. Üyeleri cinayetlere kurban gidiyor olsa da! Hal böyleyken generallerin anayasasının neredeyse oy birliğiyle geçmesinde kitle faktörü mü arayacağız?

Günümüzün şeriatçı-faşist yükseliş sürecinde ise çok sayıda omuzlanıp kırılan kapı vardır. Bu kabadayılığı........

© soL