menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

'Bizim hükümet'

44 13
05.07.2025

Geçtiğimiz Nisan ayında yayınlanan bir anı kitabının önsözünü ben yazmıştım. Ahmet Yücel Çiftçi’nin, Kurmaysız Dövüşen Devrimciler’ini hem henüz taslak halindeyken okuma, hem de yazarının ağzından içeriğin büyük kısmını dinleme şansım olmuştu.

Çok önceleri Ulvi Oğuz’un anılarını da, yine, hem dinlemiş hem okumuştum… Ulvi ağabey TKP’ye 1973 Atılımından önce girenlerdendir. Partisi dışarıdan çok baskı görmüştü, ama asıl içeriden tasfiye edilecekti. Partimin Yolunda buna isyandır. Her iki kitap Yazılama’dan çıktı.

Yücel Çiftçi ise Devrimci Yol’cudur. Artvin Dev-Yol davasının idamlıklar listesinde yer alır, 1980’li yıllarda… Onun hikâyesi, hareketin merkezinin, kendisi gibi çok sayıda inançlı militanı “kurmaysız” bırakmasıdır. Anıları buna isyandır.

Yücel ve Ulvi ağabeylerin eleştirelliklerini ve –tabir uygun mu, bilmiyorum- “haklı öfkelerini”, nicel anlamda karşılaştırmak yersiz olur. Bunu geçelim; daha önemlisi, her ikisi, içinde yetiştikleri ve politik kişiliklerini biçimlendiren geleneklerin insanlarıdır. Eleştirip uzak düşmek daha kolay ve yaygın oluyor. Bu örnekler öyle değil. Yaşadıkları deneyimlerin üstünden birer ömür geçse de, yine uğruna her şeyi göze aldıkları siyasal hareketlerine çok ağır eleştiriler yöneltseler de, biri “TKP’li”dir, diğeri “Devrimci Yolcu”. Burada, Ulvi Oğuz’un, tasfiyeye uğrayan eski partisinin adını taşıyan bugünkü TKP’nin üyesi olmasını kastetmediğim herhalde açıktır.

Bana sorarsanız, eleştirinin asıl bu türü değerlidir. Sahiplenmek yanlışa, eksiğe kör bakmak anlamına gelmeyeceği gibi, kıyasıya eleştirmek de, geçmişine sırtını dönmeyi gerektirmez. Geçmişine sırtını dönen, bir uzvunu gözden çıkartmış olmaz mı? Yani artık, anılarını yazan, hikâye ettiği zamanı yaşayan kişi olmaktan uzaklaşmış, daha doğrusu, o zamanlara yabancılaşmıştır. Anı türünün en büyük sorunlarından biri bu olsa gerek… Çaresi, yazarın, temel yaşam tercihleri açısından, yazdığı geçmişteki gibi olmasından, aynı zemine ayaklarını basmasından başka bir şey değildir.

Siyasi yaşamlardan söz ediyoruz. Kökten değişen örneklere kızabilir, onlara dönek veya hain diyebilirsiniz;........

© soL