İşçinin komünist olması
Geçenlerde Kadıköy Kızıltoprak’ta eve giderken üç inşaat işçisinin bir pastanenin önünde çay içip sohbet ettiğini gördüm. Bizim evin yakınında Kadıköy Belediyesi’nin bir çalışması vardı. Evimizdeki su da, belediyenin alt yapı çalışması nedeniyle kesilmişti.
Pastanenin önündeki işçi arkadaşlara, saat de 20.00 dolayında olduğu için çalışmalarının bitip bitmediğini ve suların tekrar verilip verilmediğini sordum. Sular, sabahtan beri kesikti. Üç işçi arkadaştan biri, “Bizim işçi olduğumuzu nereden anladınız?” diye sordu.
Dedim ki, “Burada belediyenin bir çalışması var, sizin de kıyafetlerinizden, tavrınızdan işçi olduğunuzu anladım. Suyun durumunu merak ettim”. Hatta onların da hoşuna gitsin diye “Ben de emekçiyim, fikir işçisiyim. Hep emekçiden yanayım” deyince beni de sohbete, çay içmeye davet ettiler.
Tabii öncelikle beni tanıyıp dinlemek istiyorlardı. Ben de kısaca geçmişimi anlatmaya başladım. Sohbet biraz ilerleyince 68 kuşağının bir devrimcisi ve bir komünist olduğumu söyledim.
İşçi arkadaşlar, belediye çalışanı olmadıklarını, bizim bölgedeki inşaatlarda çalıştıklarını ifade ettiler. Kalıp ustası olan bu işçilerden biri 31, diğer ikisi de 41 yaşında imiş. İkisi Rizeli, biri de Tokatlıydı.
Rizeli olduklarını öğrenince Rizeli Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’a, AKP’ye nasıl baktıkların sordum. AKP’den pek hoşnut olmadıklarını belirttiler. Üç işçiden 41 yaşında olan arkadaş, “Ben de komünisttim, bu iki arkadaş ise milliyetçi. Ama biz aramızda yaşadığımız somut sorunlar üzerinden sohbet ediyoruz” diye söze girdi.
Bir inşaat işçisinin kendisini “komünist” olarak tanımlaması benim daha çok ilgili çekti. Bu arkadaşımız görünüş itibariyle tam bir emekçiydi ve ayni zamanda Rize aksanıyla konuşuyordu. Daha sonra kendisini şöyle anlatmaya başladı:
“Ben İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi’ne girdiğimde sol düşünceyle tanıştım. Eylemlere katıldım, felsefeye ilgim artı ve komünizmi benimsedim. Daha sonra da çalışmak zorunda kaldığım için inşaat işiyle uğraştım”.
Bu sohbet sırasında ağırlıklı olarak ben kendi geçmişimden, siyasi faaliyetlerimden söz ettim. Yaşadığım olaylar arkadaşların ilgisini çekiyordu. Sonra sözü işçinin sınıf bilincine, komünizmin ne olduğuna getirdik.
Komünist olduğunu söyleyen işçi arkadaşımız, konuşmasına şöyle bir giriş yaptı:
“Entelektüel düzeyde sosyalist, komünist olan arkadaşlar, işçilerle bağlantı kurdukları zaman tam onların yaşadıkları koşulları bilemediklerinden teorik düzeyde kalıyorlar. Zaman, zaman üstenci, elitist bir dil kullanıyorlar. Sınıf........
© soL
