AKP’nin üç devri
Yılların iktisatçısı, ekonomi yazarı Mustafa Sönmez, “Sona Doğru AKP” (Notabene Yayınları, 2025) kitabıyla Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın üç devrini kaleme aldı.
Mustafa Sönmez, AKP’nin üç devrini şöyle tanımlıyor: İlk dönem, “tatlı hayat” dönemi, 2002-2012 yıllarını kapsıyor. Dış kaynak girişiyle istikrarlı, yılda ortalama yüzde 7’lik büyümenin gerçekleştiği bir dönem.
2013-2017 yıllarını kapsayan ikinci dönem ise, “tek adamlığa geçiş dönemi”. AKP’nin “muhafazakar demokrat” maskesinin düşüp despotik, milliyetçi, İslamcı yanının açığa çıktığı dönem.
AKP’nin üçüncü dönemi ise, “Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi” adıyla 2018’de başlayıp 2025’te de süren “Tek adam dönemi”. İslamo-faşist anlayışın daha da ağır bastığı bu dönem, Erdoğan’ın toplumu yönetme kabiliyetinin giderek azaldığı, 2019 ve 2024’teki yerel seçimleri de kaybederek sona yaklaştığının belirginleştiği bir dönem olarak ifade ediliyor.
Mustafa Sönmez, üç dönemdeki ekonomik gelişmeleri, somut veriler ışığında inceleyip AKP’nin iktisadi süreçlerini net bir biçimde ortaya koyuyor. Kur, faiz, cari açık, enflasyon, gelir bölüşümü gibi göstergelerle bağlantılı olarak iktisadi süreçler detaylı bir şekilde açıklanıyor.
Sönmez, AKP’nin iktisadi ve politik süreçlerini açıklarken sınıfsal bakış açısını da ihmal etmiyor. Üç dönemdeki ekonomik gelişmelerin politik süreçlere yansıması, egemen ve ezilen sınıflar açısından anlaşılır bir biçimde ifade ediliyor.
Ekonomik veriler detaylı açıklanmakla birlikte bunların politik tezahürü, işçiler, memurlar, emekliler, yani tüm emek kesimi açısından ne gibi sonuçlara yol açtığı ortaya konarak tek adam rejiminin artık sürdürülmesinin zorlaştığına dikkat çekiliyor.
İktisatçı Sönmez, tek adam yönetiminin devletin tüm baskı ve ideolojik araçlarını kullanmasına rağmen toplumun yarıdan fazla kesiminin teslim olmadığını belirtiyor. Ve ekliyor:
“Ağır bir enflasyon sorununu, gelir eşitsizliğindeki derinleşmeyi hafifletmemiş, kitle desteği son yerel seçimde hızla azalmış Erdoğan’ın ‘sona doğru gidişi’ geciktirmesi zorlaşıyor. Yine de Erdoğan’ın önümüzdeki zaman dilimi, iç siyasette muhalefeti, özellikle ‘yargı sopası’nı kullanarak sindirmeyi, korkutmayı, yıpratmayı, olası müttefikler arasına nifak sokmayı, ittifak çatlatmayı içeren icraatlarla dolu olacak.
Erdoğan’ın 2003’den başlayan iktidarının 2024 sonrası seyri, bir sonun yaklaştığının önemli işaretleri ile dolu. Ama bu, mutlak ve kaçınılmaz bir çöküş anlamı taşımıyor. Çöküş, ana muhalefetin dümen tutmasına bağlı”.
Mustafa Sönmez, AKP iktidarının sonlanması için ana muhalefetin güçlü bir kitle direnişi ile karşı koyması, yapılacak seçimlerde hile-hurdayı önleyerek kitlelerin direncini motive edip güven........
© soL
