İki dünya Üç Cisim Problemi - 1
Dizinin tek düğümü, tek derdi var: Babası, Çin Devrimi’nin bir parçası olan Kültür Devrimi “hezeyanı”nda gözlerinin önünde öldürülmüş Ye Wenjie’nin, sosyalist düzende yaşadıkları sebebiyle nefret içinde olması ve ileri bir uygarlığın işgaliyle, Dünya’nın yok olması “temizliği”ne çağrıda bulunması…
Netflix, bulduğu her çatlaktan sızıp, “yeminle bak, tam senlik” vurgusuyla önerdikçe, merak edip, neymiş bu “Üç Cisim Problemi” diye, konusuna bir göz atmak istedim. İlk satırlarda bir ürperdim laf aramızda. Vay be, ortam dinlemeydi, GBT’lerin açılıp saçılmasıydı, olan olmuş, Netflix, köküme inip, “Maoculuğu” belgelemiş de, “tam senlik” derken bıyık altından tehditvari sırıtıyor gibi geldi. Öyle demeyin, çok tehlikeli bir şey bu… Hatırlayın, sevgili Uğur Mumcu az mı anlatırdı, 12 Mart faşizminin devrimcileri ünlü suçlamasını: “Marksist, Leninist ve hatta Maoist!” Ve hatta! Düşünün örgütlerin, gençlerin anarşik raydan çıkmışlığının boyutunu, hani Marksistlik, Leninistlikle de kalmamış, o korkunç Maoistliğe vardırmışlardı işi!
Netflix’e haksızlık etmişim, okudukça anladım ki, “tam benlik” olan, işin fantastik temasıymış. Sadece ilgi alanlarımı deşifre etmişler meğer. Gene de rastlantı bu ya, dizinin bir fizik-uzay kurgusuna, Çin Kültür Devrimi’yle fon kurması, cazibesini katladı. Herhalde Fatih Yaşlı’ydı, “dizinin, uyarlandığı romandaki felsefî derinlikten uzak olduğunu” “tvit”leyince, (artık X’leyince mi deniyor, o iş n’ooldu?) merakıma bir kişisel yön daha eklendi. Oturdum, baktım. Sekiz bölüm baktım … Sekiz uzun bölüm.
Artık bilmeyen kalmamıştır ya, girizgâh âdetindendir: Çin bilimkurgu edebiyatının “en önemli” yazarı, bol ödüllü Liu Cixin’in (yaratıcı yazarın mahlası da Cixin Liu’ymuş, Çin’de ad soyad sıralaması… neyse…) 2015’te yayımlanan ve Hugo Ödülü’nü aldığı romanından uyarlanmış dizi.
Bu ünlü yazarın, kendisini en çok etkileyen isimler olarak George Orwell ve Arthur C. Clarke’ı göstermesini bir imle geçip, konuya girsek mi artık?
Hakkaniyet adına, kuşkusuz, bütünlüklü bir değerlendirme yapabilmek için, üç ciltlik bu romanı da okumak gerektiğini, Amerikan sosuyla Netflix’in “standart ilkeleri”ne uyarlanmış dizi halinin, romandan farklılıklar taşıdığının epey yorumcu tarafından söylendiğini ekleyelim. Ama, izlemeye zor dayanırken, bir de okumak hiç içimden gelmedi açıkçası. Sonuçta, “Savaş ve Barış”ı bir saatlik televizyon filmine sığdırmaya benzediğini sanmam, temel izlek itibariyle. Yazarının itiraz etmediği ve basılı kitabın aksine ekrandan “geniş kitlelere” ulaşan halinden devam o yüzden….
Dizi, 1966 yılında, Kültür Devrimi’nin “hercümerç”liği içindeki Çin’de bir üniversitenin avlusundaki toplu eylem sahnesiyle açılıyor. Mao’nun kızıl kitabını........
© soL
visit website