Mesele dış politika ve güvenlik, aptal!
“O söz öyle değildi” diyenler haklı. Orjinali; “It’s the economy, stupid! (Mesele ekonomi, aptal)
Amerikan siyasetinin seçim kazandırmış, ardından siyasi bir mottoya dönmüş meşhur sloganı.
1992’de Bill Clinton’un seçim kampanyası stratejisti James Carville’e ait.
Carville, Arkansas Little Rock’taki Clinton’un kampanya merkezindeki tahtaya başta Bill Clinton olmak üzere kampanya boyunca kimse aklından çıkarmasın diye bu sloganı yazmıştı. Bu slogan kampanyanın gayri resmi sloganına dönüşmüştü.
Aslında Demokrat Arkansas Valisi Bill Clinton’a 1992 başkanlık seçimlerinde ilk başta pek de şans tanınmıyordu.
Çünkü karşısında 1991’de Körfez Savaşı’ndan ‘zafer’le çıkmış ikinci dönemine hazırlanan baba Bush vardı.
Körfez Savaşı sırasında Saddam’ı Kuveyt’ten çıkaran Bush’un görev onayı yüzde 90’lara kadar çıkmıştı.
Ama seçim yılı Bush’un beklemediği bir şey oldu ülke ekonomisi resesyona girdi. İşsizlik yüzde 8’e çıktı.
Bush’u onaylamayanların oranı birden yüzde 64’lere vardı.
Resesyon, Clinton için yıldızını parlatma fırsatıydı. Kampanya şefi Clinton’a “diğer bütün konuları bırak sadece ekonomi konuş” demek için de bu çarpıcı sloganı buldu.
İşe de yaradı ve Clinton başkan seçildi.
Ama bu, meselenin her zaman ve her yerde ekonomi olduğu anlamına gelmiyor.
Bunun en çarpıcı örneğini 2023 seçimlerinde Türkiye’de yaşadık. Mesele ekonomi gibi görünüyordu, “boş tencerenin yıkamadığı iktidar yoktur” sözü herkesin ağzındaydı.
Ekonomide hem rakamlar berbattı hem de ekonomi irrasyonel biçimde yönetiliyordu.
Ama ekonomi iktidarı yıkamadı.
Çünkü bu ekonomik yıkımın bizzat sorumlusu olan iktidar ne yaptı?
Son bir ay uçak gemisini limanlarda dolaştırdı, İHA’lar, SİHA’ları kampanyanın merkezine koydu, cumhurbaşkanı askeri bir üniformaya benzeyen bir ceket giyip, siyah gözlükleri taktı, Kandil’in Kılıçdaroğlu’na desteği gerekirse kurgu videolarla vurgulandı, bu birbirine düşmüş Altılı Masanın bu zor şartlardaki Türkiye’yi yönetemeyeceği fikri işlendi.
Üstelik bütün bu propagandanın arka planında 2023 yılında dünya ve etrafımız bugünkü kadar kaotik değildi.
Ama 2023’de propaganda olan korku senaryoları bugün haberlerde izleniyor.
Ukrayna zaten sürüyordu ve mevcut müttefiklerin, NATO’nun bir kriz anında bir işe yaramadığının, her koyunun kendi bacağından asıldığının bir örneği olarak devam ediyor.
İki yıldır ise Türkiye toplumunu Gazze katliamı derinden sarsıyor. Gündemden hiç düşmüyor, hassasiyet hiç azalmıyor.
O katliam sadece çaresizlik, öfke hislerini tetiklemiyor, dünyaya, Batı’ya, Batılı değerlere, demokrasiye, uluslararası hukuka güvensizliği artırıyor, içe kapanma, öze dönüş duygularını güçlendiriyor, müslüman olmayı sekülerleşseniz bile kaçamayacağınız bir siyasi........
© Serbestiyet
