Geyik ninenin bunlardan haberi var mı?
Geyik Oran, 92 yaşında Tunceli’nin Hozat ilçesine bağlı Garipler köyünde yaşıyor.
PKK’nın Süleymaniye’deki silah bırakma törenini herhalde en dikkatli izleyenlerden biri o oldu.
31 yıldır görmediği kızı Hülya Oran yani Bese Hozat törende çıkıp konuştu, kendi iradeleriyle silahlarını bıraktıklarını söyledi, silahları yaktı, sonra da dağa geri döndü ama verdiği röportajda Türkiye’ye dönüp siyaset yapmak istediğini söyledi.
Yaşlı kadın verdiği röportajlarda “Kızım gelirse onun için oruç tutar, kurbanlar keserim. 7 kurban keserim. Barış gelsin diye dua ediyorum. Ölmeden onu bir kez göreyim. Bu hasret ciğerlerimi yedi” dedi.
“Geyik” diye ad mı olur diye düşünenler haklı.
Çünkü esas adı Xezal.
Kürtçe, Ceylan demek.
Ama 92 yıl önce doğduğu ülkede nüfus memurları onun adını Türkçe’ye çevirip Geyik diye yazmışlar ve 102 yıllık Cumhuriyet’te 92 yıllık ömrünü “Geyik” adıyla yaşamış.
Türkiye’de çocuğuna isim koyma yasağı 2003’de AB’ye uyum vesilesiyle, bu yasağı ihlal edenlere hapis cezası ise 2014 yılında ilk çözüm süreci vesilesiyle kaldırıldı.
Süper cumhuriyetçi iktidarların kaldıramadığı bu berbat yasakçığı, “İslamcı” AK Parti bitirdi.
Adı “Ceylan” olan annelerine devletin zorla “Geyik” adını koyduğunu gören 9 çocuğundan sadece Hülya okudu, Kayseri’de hemşirelik okurken 1994’de 16 yaşında dağa çıktı, kendine kod ad olarak da Seyid Rıza’nın ele geçmemek için intihar eden eşi Dayika Bese’den Bese’yi ve geldiği Dersim’ın ilçesi Hozat’tan Hozat’ı seçtı.
Bese Hozat, PKK üst düzey yönetimindeki çok sayıda Alevi ve Dersimliden biri.
DEM Parti’de de çok sayıda Alevi, Dersimli milletvekili var. Eş başkanlardan biri Arap Alevisi.
Ama muhalefetin son Erdoğan konuşmasından sonraki yeni tezine göre ise Dersimli Bese Hozat ve Hataylı Tülay Hatimoğulları, artık Erdoğan’ın Sünni ümmetçi ittifakının bir parçası.
Özgür Özel, şöyle dedi:
“Bugün çıkmış diyor ki “Kürt, Türk, Arap Türklerin temsilcisi MHP, Kürtlerin temsilcisi DEM, Arapların temsilcisi kendisi. Aklı sıra bir çatı kuracak. Çatıda vatandaşlık bilinci değil ümmet bilinci olacak. Bunun üzerinden yeni bir ittifakla ilerleyecek. Biz teröre karşıyız ancak din siyaseti üzerinden bu coğrafyada sana siyaset yaptırmayız.”
Sadece Özel değil, Erdoğan’ın konuşmasıyla tetiklenen aklı başında bilinen pek çok kişi de dünden beri ümmet değil vatandaşlık, yaşasın laik cumhuriyet sloganları atıyor.
O meşhur söz akla geliyor yine; Ayının 40 türküsü var, kırkı da armut üstüne…
Erdoğan’ın Kızılcahamam’daki epey PR’ı yapılıp, beklenti yükseltilen, silah bırakma töreni sonraki ilk konuşmasındaki “Türk-Kürt-Arap ittifakı” vurgulardan tetiklenmiş bu hassasiyetler:
“İttifak yaptığımızda atlarımızın, kılıçlarımızın, kalkanlarımızın, naralarımızın, tekbirlerimizin önünde hiç kimse duramadı. İttifak yaptığımızda medeniyetimizle, sanatımızla, ilmimizle, refah seviyemizde hiç kimse yarışamadı. Türk, Kürt, Arap eğer bir aradaysa, birse,........© Serbestiyet
