Muhsin Yazıcıoğlu'nun davası milletin davasıdır! Asla zaman aşımına uğramaz
25 Mart 2009 tarihinde Türkiye, derin bir acı ve şokla sarsıldı. Büyük Birlik Partisi’nin (BBP) Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu ve beraberindeki 5 kişi, helikopter kazasında hayatını kaybetti. Bu elim olay, sadece bir kaza olarak nitelendirilemeyecek kadar şüpheli ve derin izler taşıyordu. Ancak yıllar geçtikçe, adaletin sesi daha da kısıldı ve dava zamanaşımına uğrayarak üzeri örtülmek istenen bir dosyaya dönüştü.
Muhsin Yazıcıoğlu davasında, adaletin yerini bulamamasının ardında pek çok sorumluluk, ihmal ve kasıt olduğu açıktır. Helikopterin düşme anından itibaren yaşanan süreç, sadece teknik hatalarla açıklanamayacak kadar karmaşık ve soru işaretleriyle doluydu. Enkazın bulunmasındaki gecikmeler, delillerin karartılması, tanıkların çelişkili ifadeleri ve dava sürecinin yavaşlatılması, adaletin işleyişine gölge düşürdü.
Dava Sürecindeki İhmal ve Hukuki Hatalar
Muhsin Yazıcıoğlu’nun şehadeti, sıradan bir olay değil, bir siyasi liderin yaşamına yönelik organize bir suikast şüphesi taşımaktadır. Ancak hukuk süreci boyunca bu şüpheler üzerine yeterince gidilmedi. Dava dosyasındaki en temel hukuki sorunlar şunlardı:
Delillerin Korunamaması: Helikopterin GPS cihazı dahil birçok kritik delilin kaybolması, adalet sürecinin........
© Samsun Kent Haber
![](https://cgsyufnvda.cloudimg.io/https://qoshe.com/img/icon/go.png)