menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Hayata yetişmek

9 0
18.06.2025

Sabahın erken saatleri. Hava hâlâ tam aydınlanmamış. Bir evin mutfağında loş ışık altında bir kadın telaşla kahvaltı hazırlıyor. Çaydanlıkta su kaynıyor, tost makinesinde ekmekler çıtırdamaya başlıyor. Aynı anda bir yandan çantasını kontrol ediyor, göz ucuyla saate bakıyor. Derken bir kapı aralanıyor. Uykulu gözlerle küçük bir çocuk içeri giriyor. "Anne..." diyor, yarı uykulu sesiyle. Kadın gülümsüyor, "Hadi oğlum, geç kalacağız." İşte o an başlıyor; hayata yetişme telaşı.

Anne ve oğul... Birbirine hem çok benzeyen hem de bambaşka iki ruh. Ama ortak bir tempoda koşuyorlar aslında: hayatın ritmine. Anne, oğlunu zamanında okula yetiştirmeye çalışırken, bir yandan kendi işine, sorumluluklarına, beklentilere, günün koşullarına da yetişmeye çalışıyor. Oğul ise hem annesinin temposuna hem de büyümenin bilinmez yollarına ayak uydurmaya çalışıyor. İkisi de bir yerlere yetişmek için çabalıyorlar; biri bugüne, biri yarına.

Hayata yetişmek… Ne çok anlam yüklü bir ifade. Bir annenin gözünden bu, her sabah oğlunun beslenme çantasına........

© Samsun Gazetesi