menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Dijital mahremiyet: Gerçekten gizli kaldık mı?

5 0
26.07.2025

Bir zamanlar mahremiyet, bir kapının ardında, dört duvar arasında yaşanırdı. İnsanlar özel hayatlarını korumak için çaba gösterir, “gizlilik” kutsal bir alan sayılırdı. Şimdi ise elimizdeki telefonlar, cebimizde taşıdığımız akıllı cihazlar ve sosyal medya hesaplarımızla mahremiyet kavramı adeta baştan tanımlanıyor.
Peki, gerçekten gizli kaldık mı? Yoksa sadece gizli kaldığımızı mı sanıyoruz?

---

Veri çağında çıplaklık: Biz ne kadar görünüyoruz?

İnternette attığımız her adım, geride bir iz bırakıyor. Aradığımız kelimeler, gezdiğimiz siteler, yaptığımız alışverişler, konum geçmişimiz, paylaştığımız fotoğraflar, dinlediğimiz şarkılar… Hepsi bir bütün hâlinde kişiliğimizi temsil eden bir veri profilini oluşturuyor. Üstelik bu profil, sadece bizim tarafımızdan değil; reklam şirketleri, uygulama geliştiricileri, devlet kurumları ve hatta suç örgütleri tarafından da görüntülenebiliyor.

“Ücretsiz” olarak kullandığımız birçok uygulama aslında bizim verilerimizle besleniyor. Çünkü dijital dünyada asıl para birimi bilgidir. Ve çoğu zaman bu bilgiyi kendi ellerimizle sunuyoruz: “Kabul ediyorum” diyerek okuduğumuzdan bile emin olmadığımız sözleşmeleri imzalıyor, konum paylaşmayı “alışkanlık” hâline getiriyor, kameraya ve mikrofona erişim izni verirken düşünmeden geçiyoruz.


---

Gönüllü görünürlük: Mahremiyeti biz mi verdik?

Bugün birçok insan “mahremiyetim yok” derken aynı anda ne yediğini,........

© Samsun Gazetesi