Necdet Uzun yazdı: Samsunlu olmak...
Bugünlerde birileri bu şehre hizmet edenleri çok sığ ve ilkel düşüncelerle eleştirmeye kalkışıyor...
"Adam hırsız", "İhalelerden komisyon alıyor", "Kamu malını yakınlarına peşkeş çekiyor" veya "işçiyle memurla uğraşıyor" gibi laflarla suçlamada bulunamayanlar, bu şehir için gecesini gündüzüne katanlara doğdukları memleket üzerinden yüklenmeye çalışıyor...
Bunlar, vatandaşın tepkisinden dolayı, bunu açıkça yapmaya yürekleri yetmediği için kuytu köşelerde "nankörlükleri"ni kusuyorlar...
Dün yazmıştım...
Benzer eleştirilerle başka yerlerde de karşılaşınca, bazı şeyleri hatırlatmak istedim...
Samsun'a sayılırken bile eksik anlatılabilecek kadar çok hayati projeler kazandıran TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Başkanı AK Parti Milletvekili Dr. Mehmet Muş'un "Trabzonlu" olmasını dert edenlerin gerçek Samsunlu olduğuna inanmayanlardanım...
Çünkü, Samsunlu vefalıdır; kadir kıymet bilir!..
Öyleyse "Samsunlu kimdir" ona bir bakalım...
Samsun'da 1994 yılında, rahmetli Vali Şinasi Kuş'un öncülüğünde üç cemiyetin 19 Mayıs Samsun Gazeteciler Cemiyeti çatısı altında toplanmasının ardından yapılan ilk genel kurulda başkan adayı gösterildim...
Bunun üzerine itiraz edip, DSİ Salonu'nu terkettim. Bir yığın arkadaş kapının dışında beni adeta karga tulumba salona getirdi. Oy pusulam yoktu. Tek dereceli seçimdi. Kağıt parçalarından oy pusulası yapmışlardı...
Seçimi kazandım ama kara kara düşünmedem edemedim...
O zamanın parasıyla cemiyetin yaklaşık 80 bin lira vergi borcu vardı...
O günlerde Belediyeler başta olmak üzere hiçbir kamu kurum ve kuruluşu, bugünlerdeki kadar cömert değildi...
Bayramda çıkardığımız gazetenin başyazısını "Samsunlu olmak" başlığıyla yazdım...
"Samsunlu olmak, Samsun'da doğmak değildir" diye başlayıp, bu şehirde aş ve iş veren, bu şehrin........
© Samsun Gazetesi
