Elif Kurt yazdı: Zaman kimsenin olmadığı kadar değerli
“Zaman bulamıyorum.” Bu cümleyi duymadığımız gün yok.Ama ne ilginçtir ki, tarihte hiç kimsenin zamanı bu
kadar çok da olmadı.
Dakikalar, saniyeler, hatta saliselerle ölçülen bir çağdayız.
Her şeyin hızlı olduğu, ama hiçbir şeyin tam yaşanmadığı bir çağ.
İnsanlık tarihinin hiçbir döneminde bu kadar “zamandan tasarruf” etmeye çalışmadık.
Mikrodalga fırınlar, hızlı internet, tek tıkla alışveriş, sesli mesajlar…Hepsi bize zaman kazandırmak için.
Ama yine de hep geç kaldığımızı hissediyoruz.
Nereye yetiştiğini bilmeden koşan bir kalabalığa dönüştük.
Bilim insanları bu durumu “zaman paradoksu” olarak tanımlıyor. Amerikalı psikolog Philip Zimbardo, insanların
zamanı algılama biçimini üçe ayırıyor:
Geçmiş odaklı, şimdi odaklı ve gelecek odaklı insanlar.
Zimbardo’ya göre modern çağın insanı “gelecek odaklı” hale geldi;
yani hep bir sonraki işe, bir sonraki hedefe, bir sonraki güne yetişmeye çalışıyor.
Böyle olunca da şu anın tadını kaçırıyor.
Bir öğrenci düşünün:
Sabah uyanır, okula gider, teneffüste sınav kaygısı yaşar.Okul biter, etüt başlar.Evde yemek yerken bir yandan
soru çözer.
“Birazdan dinlenirim” der ama o birazdan hiç........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
John Nosta
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
Daniel Orenstein