Tahran Konferansı (1943)
Japonya’nın 1941’deki Pearl Harbor saldırısından sonra ABD tüm gücü ile savaşa dahil olmuş; Müttefik Kuvvetler Batı’da Avrupa’yı istila eden Almanya ve Doğu’da İngiliz kolonileri Singapur ve Hong Kong’u ele geçiren Japonya ile aynı anda nasıl başa çıkacaklarını planlamaya çalışıyorlar. 1943 senesinin kasım ayında Roosevelt, Stalin ve Churchill Tahran’daki SSCB elçiliğinde bir toplantı yapıyorlar. Toplantının ana gündem maddesi saldırgan Almanya ve Japonya’ya karşı ortak strateji geliştirip askeri bir işbirliğini örgütlemek. İlk adım olarak, Almanya’ya karşı ikinci bir cephe açılmasına ve Fransa’nın geri alınmasına karar veriliyor. Gerçekten de Rus ordularının Almanya’ya Doğu’dan cephe açması savaşın akıbetini değiştiren önemli bir hamle oluyor. Ancak Stalin bunun karşılığında Doğu Avrupa’daki etki alanını arttırmak istiyor. Ayrıca, Yugoslavya’da Almanlarla savaşan Tito’ya da destek arıyor. Roosevelt ve Churchill bu şartları kabul ediyorlar ve savaşın akışını değiştirecek tarihi ve stratejik bir birlikteliğe imza atıyorlar. Bununla beraber, özellikle İran ve Türkiye’nin durumları da görüşülüyor. Üç lider, İran’ın sınırları ve bağımsızlığı tehdit edilir ise İran’a, savaşa dahil olur ise de Türkiye’ye de askeri yardım sağlamak konusunda anlaşıyorlar.
Tahran Konferansı’nın birinci sonucu, Almanya’nın yenilmesine yol açacak askeri işbirliğinin temellerini atmak oluyor. Bu ölçekte bir işbirliğinin tarihte bir ilk olduğu söyleniyor.
Konferansın ikinci sonucu bugünkü uluslararası güvenlik çerçevesinin temel taşlarının döşenmesi oluyor. Roosevelt, ki düşünün 1943 senesinin sonuna doğru Müttefik Kuvvetlerin henüz savaşı kazanacağı belli olmadan, savaş sonrasındaki düzenin nasıl olacağına dair diyalogu başlatıyor. Hatta, Tahran Konferansı’ndan bir ay önce bu üçlü aralarına Çin büyükelçisini de alarak, savaş sonrasında barış yanlısı irili ufaklı tüm devletlerin katılabileceği, ana misyonu uluslararası barış ve güvenliğin temini olan bir organizasyonun kurulması gerektiğini kurgulayan Moskova Deklarasyonu’nu imzalıyorlar. Düşünün, bir yanda savaş tüm yakıcılığı ile devam........
© Şalom
