Özgürce kucaklaşabilmek için
Kendimi bildim bileli kitap fuarlarına kitapları koklamak, yeni çıkanları incelemek, okuyacaklarımı belirlemek ve sevdiğim yazarlarla tanışmak için gittim. Tüm çocukluğum ve gençliğim boyunca içimde bir yerlerde “Bir gün o imza masalarında ben de oturacağım” özlemi var mıydı? Doğrusu hatırlamıyorum. Sanırım kendime o payeyi biçmeyi hep biraz hadsizlik olarak gördüm. Zira bir yazar olmak söyleyecek bir sözü olmaktı benim için. Ben kimdim ki söz söylemek için!
Şimdi imkanlarım ölçüsünde seyahatler ediyorum, farklı coğrafyaları geziyor değişik kültürlerden toplumlarla karşılaşıyorum. Oysa o zamanlar farklı kültürlerin kapılarını bana açanlar yazarlardı. Okumak benim için sadece içerik okumak değildi. Ama okuduğumda bir şiir, bir melodi arayışıydı. Evet bir çoklarınız gibi beğendiğim ya da bana yol göstereceğine inandığım cümlelerin altını ben de çizerdim, hala da çiziyorum. Yeri gelir bununla da yetinmez, kimi cümleleri o günlerde bunun için ayırdığım bir deftere not alırdım. Yazar neyi nasıl söylemiş? Nelerden feyz almış? Hangi cümlesi beni nerelere taşıyor? Nasıl bir bilgelik günümü aydınlatıyor? Çünkü bilgi değil, bilgelikti aradığım. Gıyabında kendime rehber bildiğim, yolumu aydınlatan, hatta kimi zaman........
© Şalom
