Risale-i Nur Külliyatı Işığında El-Mabud
Yâ Mabud; kendisine ibadet edilen, tapılan ve kendisine kul olunan ilah. Hem isim hem sıfat olarak kullanılır. Zâti isimlerdendir. Bir varlığa mabud denilemez.
Lâ Mabude İllâ Hû! Kendisine ibadet edilen Mabudun şeriki yoktur. İbadet bir şükürdür.
“Hayır; yalnız Allah’a ibadet et ve şükredenlerden ol.” (Zümer,66)
"Ey insanlar! Sizi ve sizden evvelkileri yaratan Rabb'inize ibadet ediniz ki takva mertebesine vâsıl olasınız.” İşârât-ül İ'caz/160 (Bakara,21)
Allah’ın isimleri celali ve cemali diye başlıca iki gruba ayrıldığı gibi uluhiyet ve rububiyet cihetiyle de bakılabilir. Bu isim tevhidi uluhiyete bakar. Kur’an-ı Kerim de abd ve ibadet kelimeleri Mabudiyeti dolaylı olarak gösterir.
“Abd ile Mabud arasında en yüksek ve en latîf olan nisbet ancak ibadettir.” İşârât-ül İ'caz/163
“Zira ibadet, abdin Allah'a karşı bir hizmetidir. İane de o hizmete karşı bir ücret gibidir.” İşârât-ül İ'caz/25
“Ve keza ibadet, yaratılışın ücreti ve neticesidir. Bu itibarla sevap, ibadetin ücreti olmayıp ancak Cenab-ı Hakk'ın kereminden olduğuna işarettir.” İşârât-ül İ'caz/176
İnsanların bu dünyaya gönderilmesinin hikmet ve gayesini Zariyat 56 ayeti (Hâlık-ı kâinatı tanımak ve ona iman edip ibadet etmektir) açıkça beyan etmektedir.
“Kâinatın ve dolayısıyla insanların hilkatindeki hikmet ve gaye
وَمَا خَلَقْتُ الْجِنَّ وَالْاِنْسَ اِلَّا لِيَعْبُدُونِ ferman-ı celilince ibadettir.” İşârât-ül İ'caz/19
İnsanın fıtratında birisini sevme ve ibadet etme özelliği vardır. Bunu gerçek sahibine vermezse kendi nefsini mabud ve mahbub yapar. Her şey mabudiyetten uzaklık noktasında aynıdır.
“Kur'an-ı Kerîm vaktâ ki
يَٓا اَيُّهَا النَّاسُ اعْبُدُوا … الخ emriyle insanları ibadete davet etti, sanki lisan-ı hal ile "Ne için ibadet yapalım, illeti nedir?" diye sorulan suali, Kur'an-ı Kerîm
رَبَّكُمُ الَّذٖى خَلَقَكُمْ … الخ cümleleriyle cevaplandırmak üzere Sâni'in vücud ve vahdetine dair bürhanları zikretmeye başladı.” İşârât-ül İ'caz/163
Kur’an-ı Kerim de ibadet ediniz de gizli bir sual vardır. Niçin ibadet yapmalıyız? Sebebi nedir? Cevap; sizi terbiye etti ve yarattı.
"İnsanı mukadder olan kemalâtına yetiştiren, ibadettir. Abd ile Mabud arasında en yüksek ve en latîf olan nisbet ancak ibadettir. Evet, kemalât-ı beşeriyenin en yükseği, şu nisbet ve münasebettir." İşârât-ül İ'caz/163
Cemal ve kemal bizzat sevilir. Kendisine ikramda bulunana teşekkür etmek, fıtratın iktizasıdır. Mabud olana en iyi teşekkür ibadetle olur. Kendisine ibadet edilen ilahın ibadete layık olacak isim ve sıfatlara sahip olması gerekir.
رَبَّكُمْ : Yani "Sizi terbiye eden ve büyüten odur. Ve sizin........
© Risale Haber
