Ölüm araya girmeseydi
Bazen ölüm kopukluğu beraberinde getiriyor. Tashih imkanını ortadan kaldırıyor. Sözgelimi Hıristiyanlık tarihinde en önemli dönüm noktalarından birisi Arius'un kilise tarihinde önemli bir rol oynayacağı veya ana çizgiyi temsil edeceği yerde ölümüyle tali ve heretik bir çizgi haline gelmesidir. Kilise içindeki çekişmede Arius ve ona bağlı olanlar kazansaydı bir nevi tevhit çizgisi hakim ve kazanmış olacaktı. Arius ölmeseydi belki teslis çığırı öne çıkmayacaktı, tutmayacaktı ve ana akım haline gelmeyecekti. Kadük kalacak ve sınırlı bir tesire sahip olacaktı. Lakin 'vakitsiz' gelen ölümüyle birlikte esasında dinler tarihi açısından heretik olan teslis çizgisi yerine geçmiş ve kazanmıştır. Kimileri Arius'un ölümünde komplo etkisi arıyor ve öldürüldüğünü savunuyor.
Kesin olmasa bile böyle bir ihtimal göz ardı edilemez. Her ne ise kader böyle hükmetmiş. Teslis şirkiyat ve paganizme dönüşü temsil ediyor. Bazı şeylere kader müsaade etmiyor. Arapların 'Acelethu’l münye veya meniye' diye bir tabirleri vardır. Acelethü'l meniye veya vafathu'l meniye yani ecel onu ansızın yakaladı ifadesinde olduğu gibi bazen ölüm ani ve habersiz geliyor. Erken gelen ölüm planların, yapılan gelecek hesaplarının önüne geçiyor. Bazen müracaat yani gözden geçirmeler yapılıyor ve hak nisabını bulmak üzere iken ölüm yetişiyor ve ani........





















Toi Staff
Penny S. Tee
Sabine Sterk
Gideon Levy
Mark Travers Ph.d
Gilles Touboul
John Nosta
Daniel Orenstein