Kurbanın Enfüsî Manaları
Her sene hayatımızın bir parçası olan Kurban ibadeti, yalnız zahirî bir hayvan kesimi ve içtimaî bir vecibe olmayıp; bilâkis, enfüsî bir tezkiye, ruhî bir arınma, nefsin terbiye ve Hâlık’a kurbiyet kazandıran bir ibadet nev’idir.
“İbadetin manası şudur ki: Dergâh-ı İlahîde abd, kendi kusurunu ve acz ve fakrını görüp kemal-i rububiyetin ve kudret-i Samedaniyenin ve rahmet-i İlahiyenin önünde hayret ve muhabbetle secde etmektir.”[1]
Bu ibadetin hakikî gayesi, nefsin Cenâb-ı Hakk’a tam teslimiyeti ve benlik sevdasından tecerrüd etmesidir.
Üstad Bediüzzaman Hazretleri, Risale-i Nur Külliyatı’nda ibadetin bâtınî hikmetlerini izah ederken, kurbanın da nefsin tezkiyesine ve tevhid-i ubudiyete nasıl vesile olduğunu beyan eder.
Hazret-i İbrahim Aleyhisselâm ile Hazret-i İsmail Aleyhisselâm’ın kıssasında temessül eden kurban hadisesi, nefsin en dehşetli bağlarından olan evlât sevgisine karşı bir teslimiyet imtihanıdır.
Ubudiyetin içinde olan ibadet, Cenâb-ı Hakk’ın emrine ittibâdır. Ve onun emrine inkıyaddır. Neticesi, Cenâb-ı Hakk’ın rızasını kazanmak ve huzuruna girmektir. Yoksa bazı makàsıd-ı dünyeviye için ibadet edilmez. Çünkü o maksatlar, onun neticesi olamaz.
“Kalbini öldürmüş, nefsini hevesatla şımartmış mülhidler, imandaki hakikatın derece-i ihtiyacını inkâr ettiklerinden, "Ehl-i diyanet ve ehl-i ilmi sevkeden, tahrik eden makasıd-ı dünyeviye ve ihtiyacatıdır" diye ittiham ediyorlar.”[2]
Kur’an-ı Kerim'de de bu hakikate şöyle işaret edilir:
"Onların ne etleri ne de kanları Allah’a ulaşır; ancak O’na sizin takvânız ulaşır."[3]
Bu ayet, kurban ibadetinde esas maksadın, takva ile Hâlık’a yaklaşmak olduğunu en beliğ surette ifade eder.
Tevazu ve Benliğin Kurbanı
Kurban, benlik ve enaniyet sevdasının mahvı ve tevazunun ikamesidir. Kurbanda nefs, adeta kesilen hayvan misali kendi benliğini Hâlık’ın huzurunda feda eder. Enaniyetin izalesiyle ancak abid tam manasıyla mütevazı bir abd olabilir. Yoksa enaniyetle yapılan her bir iş tahrip namına geçer.
“Hak ve hakikatı, nefsin gurur ve enaniyetine daima tercih eder.”[4]
“Ene ile tabir edilen enaniyetin kalbi, Allah Allah zikrinin şuâ ve hararetiyle yanıp delinirse, büyüyüp gafletle firavunlaşamaz.”© Risale Haber
