Gurur Meselesine Derin Bir Bakış
Trabzon'da eskiden beri talebe hizmetleri verimli geçer. Pandemi ile birlikte, her yerde olduğu gibi bir gerileme söz konusu elbette. Malûm yapının tahribatını da buna eklemek mümkün. Bu tahribat, değişik şekillerde olsa da her yerde karşımıza çıktı, çıkıyor. Çeşitli referanslarla bunu aştık, aşmaya çalışıyoruz. "Müştebih ağaçları gösteren, meyveleridir." diyor üstad. Meyveye bakmak en doğru olanı. Herkesin kendi âleminde tespit ve teşhisleri vardır. Ama tahribat büyük ve derin maalesef.
Talebe hizmetlerinde vakıf arkadaşlarımızın müstesna ve öncü yeri var. Bunun güzel örneklerini yaşadık ve görüyoruz. Hem bizim vakıflık dönemlerimizde hem sonraki hizmetlerdeki devamımızda müşahadelerimiz bu yönde. Fakat bunun tersi örnekleri de yok değil.
"Allah, tevazu göstereni yükseltir" hadis-i şerifi var malûm. Aslında vakf-ı hayat, bir mazhariyet ve büyük bir nimettir. Bunun devamı ve verimli olması da bana göre, nurlara ayna ve üstadın tarzına varis olmakla mümkün. Bunun ilk şartı da tevazu ile terk-i enaniyet ve gurura medar hususlardan şiddetle kaçınmaktır. "İhlâsı kıracak esbaptan, yılandan akrepten çekindiğiniz gibi çekininiz." cümlesi, buraya bakıyor. Bu husus, biraz göz hassasiyetine benziyor. Gözümüzü korumaktaki hassasiyetimizi, ihlâsı korumada da göstermeliyiz. Bu düstur, herkes için geçerli ama hizmette temayüz etmiş arkadaşların daha bir titiz olmaları gerekiyor. Çünkü onların bazı tutum ve yanlışlıklarının neticesi, bazen vahim olabiliyor.
Bir zaman, çok değerli vakıf bir kardeşimizin tembihini unutmuş, aynı günü yerine getirememiş ve sitemle karşılaşmıştık. Allah'tan olacak ki iki gün sonra, aynı unutkanlık onda da zuhur edince; bu sefer bize olan sitemini hatırlattık. Demek, böyle şeyler olabiliyor, dediğimizde mukabelesi "Ama ben vakıfım." cümlesi, olmuştu. Kalbimden eyvah, dedim. Bu kardeş, kazandığı zannettiği yerde kaybediyor, demektir. Sonra bazı........
© Risale Haber
