Zaman ve Odalar
Bismillah
“İ'lem Eyyühel-Aziz! İnsanın fıtraten mâlik olduğu câmiiyetin acaibindendir ki: Sâni'-i Hakîm şu küçük cisimde gayr-ı mahdud enva'-ı rahmeti tartmak için gayr-ı ma'dud mizanlar vaz'etmiştir.” Mesnevi-i Nuriye
İnsan, yaratılış itibariyle öyle câmi’ bir varlıktır ki; kâinatın bütün hakikatlerine ölçü olabilecek duygular, mizanlar ve istidatlar kendisine yerleştirilmiştir. Bu yüzden onun fıtratı, yalnızca zahiri bir varlık değil, aynı zamanda manayı tartan bir terazidir. Mesnevi-i Nuriye'deki ifadeyle:
"Sâni'-i Hakîm şu küçük cisimde gayr-ı mahdud enva'-ı rahmeti tartmak için gayr-ı ma'dud mizanlar vaz'etmiştir."
Ancak bu kadar hassas ve derin terazilerle donatılan insan, eğer Sâni'-i Hakîm'e iman etmez, kainattaki bu muazzam düzeni hikmetsiz bir tesadüfe bağlarsa, işte o zaman bu teraziler yanlış tartar, bu cihazlar boşlukta kalır.
Böyle bir durumda insan; tevahhuş, dehşet, telaş ve korku içinde kalır.
Çünkü içindeki mizanlar, rahmetin eserlerini görmek, şefkati hissetmek, hikmeti anlamak ister. Fakat o, her şeyi kör tesadüfe havale ettiğinde, artık ne rahmet görünür, ne hikmet, ne de merhamet. O zaman bu mizanlar, birer azap vasıtası hâline gelir. Bu durum, Muhâkemat’ta şu şekilde ifade ediliyor:
“Elindeki kudretin adem-i kifayetini düşünse; tevahhuş ve dehşet ve telaş ve havftan mürekkeb bir halet-i cehennem-nümun ve ciğerşikâfta kalır...”
Ve neticede insan; fıtratına muhalif bir hâle düşer. Çünkü: “Nizam-ı kâmil-i kâinatın hakikatına muhalif oluyor.” Muhâkemat
İşte bu cehennem-nümun haletten kurtuluşun tek yolu marifet-i Sâni yi netice veren tefekkurü imanidir.
İnsanın içindeki mizanlar ve fıtratında yerleşik derin yapılar, ancak Sâni-i Hakîm’in marifetiyle yani O’nu tanımak ve hikmetle iş gördüğünü idrak etmekle sükûnete kavuşur. Çünkü iman; hakikati gösterir, iç dünyayı nurlandırır ve insanı hem kendi varlığıyla hem de âlemin düzeniyle ahenkli bir uyuma eriştirir.
Bu açıdan bakıldığında, insanın iç dünyasındaki düzenlerden biri de, zamanın farklı boyutlarıyla kurduğu ilişki ve bu boyutlar arasında bilinçli bir geçiş yapabilme kabiliyetidir.
İşte bu kabiliyet, insanı diğer varlıklardan ayıran temel farklardan biridir.
Şimdi bu hakikati daha yakından tetkik edelim.
İnsanın geçmiş ve gelecek ile olan bağlantısı, onun sadece tek bir zaman diliminde sıkışıp kalmadığını, bilakis zamanın farklı katmanları arasında bilinçli bir geçiş........
© Risale Haber
