menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Bediüzzaman diyor ki! - Kur'ân-ı Kerîm

8 0
18.09.2025

"Ben Kur'ân'ın çırağıyım, siz de O'nun çırağı olun."

(Nakleden: Mehmet Metin, Ağabeyler Anlatıyor - 2, s. 278)

Çırak nasıl ustanın her emrini dinler, her sözünü yerine getirip ona yardımcı ve hizmetçilik ediyor ise; biz de bir çırak gibi Kur'ân'a hizmet etmeli, onun emir ve yasaklarını yerine getirmeli, onun izni dairesinde yaşamamız gerekir.

Kur'ân'a çırak olmak; onun emir ve yasaklarına riayet edip hayatının tek gayesini ona hizmet etmek olarak bilmektir ki, Üstâd Bediüzzaman'ın hayatı da böyledir. Üstâd Bediüzzaman bütün hayatını Kur'ân'a vakfetmiş, her şeyini O'nun ölçülerine göre şekillendirmiştir. Bizim de böyle olmamızı tavsiye ediyor ve "Siz de O'nun çırağı olun." diyerek bizi Kur'ân'ın emir ve yasaklarına uymaya, O'na göre hareket etmeye davet ediyor.

«[Üstâd Bediüzzaman, Hasan Basri Çantay'a yazdığı mektubunda şöyle diyor:] "Ben Allah rızası için Kur'ân'ın hâdimiyim. Bir Müslüman olarak benim gayem, dâvâm İslâm'ın hükümran olmasıdır. Kur'ân'ın hükümran olmasıdır. İslâm Şeriatı'nın hükümran olmasıdır.

Benim bunun dışında hiçbir dâvâm yoktur. Ben Allah'ın günahkâr bir kuluyum. Allah'ın affından başka beni kurtaracak bir şey olduğunu kabul etmiyorum. Elimden geldiği kadar hizmetim bunun üzerinedir."»

(Nakleden: İsmail Karaçam’dan naklen Hasan Basri Çantay, Ağabeyler Anlatıyor - 7, s. 201)

Hulusî Yahyagil Bey'in bir şiirinde ifade ettiği gibi: "Hakkıyla hâdimü'l-Kur'ân'dır Üstâd." (Barla Lâhikası, s. 212)

Sözler'in sonundaki Konferans'ta "Evet, yirminci asırda küllî ve umûmî bir rehberlik vazifesini görecek Kur'ânî bir eserin müellifinin, şu hususiyetleri hâiz olmasını esas ittihaz ettik. Bu hâsiyetlerin de tamamıyla Risale-i Nur'da ve müellifi Bediüzzaman Said Nursî'de mevcud olduğunu gördük." (Sözler, s. 750) denildikten sonra dokuz madde sayılır. Bu maddelerden sekizinci maddede şu ifadeler yer alır: "...müfessirin, Kur'ânî risaleleriyle, risalet-i Ahmediyenin (asm) a'zamî takva ve a'zamî ubudiyeti ve kuvve-i kudsiyesiyle de velayet-i Ahmediyenin (asm) lemaatına mazhar olmuş hâdim-i Kur'ân bir zât olması..." (Sözler, s. 751)

Yine Konferans'ta şu ifadeler geçmektedir: "Evet, Bediüzzaman iman ve İslâmiyet hizmeti için, her şeyden bu derece fedakârlık yapan, fakat bütün bunlarla beraber; ubudiyet, zühd ve takvada da bir istisna teşkil eden tarihî bir İslâm fedaisi ve Kur'ân-ı Hakîm'in muhlis bir hâdimi payesine yükselmiştir." (Sözler, s. 758)

"Bediüzzaman, ihlâs-ı tâmmeye mâlik, hârikulâde, hakikî bir müfessîr-i Kur'ân'dır. Hem ihlâs-ı etemme vâsıl olmuş, kahraman ve yekta bir hâdim-i Kur'ân'dır." (Sözler, s. 762)

Zaten Üstâd Bediüzzaman'ın "Kur'ân ve İslâmiyet'in fedai ve muhlis bir hâdimi olduğu, seksen senelik hayatının şehadetiyle sabit olmuştur." (Sözler, s. 757)

Nurlar’da mevzû ile alâkadar şu ifadeler geçmektedir; "Hem de itikadımdır ki: İstikbâle hüküm sürecek ve her kıt'asında hâkim-i mutlak olacak yalnız hakikat-ı İslâmiyettir. Evet, saadet saray-ı istikbâlde taht-nişin hakâik ve maarif yalnız İslâmiyet olacaktır. Onu fethedecek yalnız odur; emareler görünüyorlar..." (Muhâkemât, s. 9)

"İstikbâl yalnız ve yalnız İslâmiyet'in olacak. Ve hâkim, hakâik-i Kur'âniye ve imaniye olacak." (Tarihçe-i Hayat, s. 90)

"İnşâallahü Teâlâ, Cemâhir-i Müttefika-i İslâmiye de meydana gelecek ve İslâmiyet, dünyaya hâkim ve hükümran olacaktır. Rahmet-i İlahîden kuvvetle ümid ve niyaz ediyoruz." (Sözler, s. 771)

Üstâd Bediüzzaman kendisi için........

© Risale Haber