menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Erzurum Üzerine Tezler (3): Sınır Vilayeti Psikolojisi

6 10
04.03.2025

Erzurum, tarih boyunca Osmanlı Devleti'nin doğudaki kalesi, batıya açılan doğu kapısı ve jeopolitik anlamda bir sınır vilayeti olmuştur. Şehir, merkezden atanan paşalarca yönetilmiştir. Bu coğrafi ve idari konum, kentin kaderini hem askeri hem de sosyokültürel anlamda şekillendirmiştir. Erzurum, sadece Osmanlı'nın doğudaki savunma hattı değil, aynı zamanda halkının kolektif belleğinde yer etmiş, güvenlik temelli bir toplumsal psikolojinin de merkezidir.

Safavi İran'ı ve Rus Çarlığı ile Osmanlı arasında yüzyıllar süren mücadeleler, Erzurum'u sadece bir vilayet değil, adeta bir kale-şehir haline getirmiştir. Sınır hattında yer alan bu şehir, sık sık savaşların, istilaların ve göçlerin tanığı olmuş; bu durum halkın ruh dünyasında derin izler bırakmıştır.

Tarihi arka plan: Üç asır süren mücadele: Erzurum'un sınır vilayeti psikolojisinin temelleri 16. ve 17. yüzyıldaki Osmanlı-Safevi savaşlarına dayanır. Sünni-Şii eksenli Osmanlı-Safevi rekabeti, Erzurum'u doğu sınırında önemli bir savunma üssüne dönüştürdü. 17. yüzyıl boyunca Safevi akınları, Erzurum ve çevresindeki halkın sürekli teyakkuz halinde yaşamasına neden oldu. Bu dönemde şehir, askeri garnizonlarla tahkim edilmiş, köylüler ise kendi geçim kaynaklarını koruyabilmek için 1840’lı yıllarda kaldırılan sipahi sisteminin kalkmayan ruhuna bağlı olarak, savaşlara doğrudan ya da dolaylı olarak iştirak etmişlerdir.

Erzurum savunmasının tabyalarla güçlendirildiği 18-19. Yüzyıl, Erzurum için tam anlamıyla bir felaketler silsilesi olarak kayda geçmiştir. Son iki yüz yılda Erzurum, dört kez Rus istilasına maruz........

© Pusula Gazetesi