Nihat Genç, ne çok umut biriktirmiş
Türkiye’nin yalçın kayalıkları gibiydi, yanı yöresi tehlikeliydi. Belki bu yüzden yanına yaklaşamayanlar, ölümüyle onun kişiliğine bağladıkları umutları ardından paylaştılar. Yüce dağların zirveleri gibi hayatını yalnız yaşadı. Hak vaki oldu, göçünü toplayıp dünyadan göçtü.
Ziya Paşa'nın, "Yaşarken tuz katmazlar aşına, Methiyeler düzerler mezar taşına..." sözüne en layık kişilikti Nihat Genç. Ülkü Ocakları’ndan çıkıp gelmiş, biraz hırçın ve birazda kızgın anlamsız şeylere. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “One munit” sözü öyle hoşuna gitmiş ki, TV ekranında görüntüleri izledim. 15 Temmuz sonrası konuşması ayrı bir ders.
O konuşmaların ardından, Erdoğan hayranı diyenler çıkmıştır. Ama Nihat Genç’in tavrı bence yapılan güzel işleri taktir eden, yanlış bulduğuna ise sivri diliyle sert eleştiri getiren yapısı. Onu belki ayrıcalıklı kılanda bu tavrı olsa gerek.
Nihat Genç böyle bakmış ülkesine: “Müslümanlık Anadolu topraklarının boynunda en güzel gerdanlıktır. Biz bu gerdanlıkla büyüdük…”. “Her şeyden umudum kesilir, Anadolu toprağından umudum kesilmez…”
Belki onu en iyi anlatan iki cümle bunlar.
Emin Pazarcı: Bir derdi vardı, Nihat Genç'in!........
© Pusula Gazetesi
