Dönüm Noktası Olmayan Bir Değişim
Suça ortak oldukları görüntüsü, Birleşik Krallık ve AB liderlerinin yeni söylemlere başvurmasına yol açtı. Bu yeni söylemler onları kurtarmayacak ya da tarihin akışını değiştirmeyecek.
- NESRİNE MALİK
- 1 Haziran 2025
Neden şimdi? Sorulması gereken asıl soru bu. Herkesin gözü önünde cereyan eden, İsrailli yetkililerin bizzat açıkladığı amansız saldırıların 19’uncu ayının ardından, neden şimdi Gazze hakkında söylenenler değişti?
Birleşik Krallık ve AB liderlerinin tonunda geçtiğimiz hafta göze çarpan değişim, İsrail’in kendini savunma hakkına dair “endişeler” ve yinelemelerden oluşan safsatadan net bir kopuşa işaret ediyor. Artık söylem, İsrail’in eylemlerinin “ahlaki açıdan gerekçelendirilemez” ve “tümüyle orantısız”, liderlerinin tehditlerinin de “alçakça” olduğu yönünde. Bunların bir kısmı geleceğe dönük. Savaş, giderek daha inkâr edilemez, savunulamaz ve kontrol edilemez biçimde soykırım ve etnik temizliğe dönüştü. Kimileri 1,5 yıl boyunca durumdan rahatsız değildi, artık kürsülerde ya da yemek masalarında geçen hafta olduğu gibi gerçekten günde 100 kişinin öldürülmesine ilişkin bir tartışma yürüdüğü iddiasında bulunamıyorlar. İsrail liderleri sürekli planlarının yerinden etme ve yerleştirme olduğunu açıklarken İsrail’in başka bir planı olduğunu da öne süremiyorlar. Bunun sadece Hamas’ı yok etmekle ilgili olduğu argümanı çoktan geçerliliğini yitirdi. Britanya medya müttefiklerinden birinin de yakındığı gibi, İsrail dostlarını yüzüstü bıraktı.
Kınama ve öfkeyle sahada yaşananlar arasında bir kopukluk var. Söz konusu İsrail olduğunda, uluslararası kınama mekanizmaları devre dışı kalıyor. Savaş boyunca uluslararası örgütler, insani yardım kuruluşları ve yargı organları bulgularını eyleme dönüştüremedi. Bu nedenle de etkisiz kaldı. Kelimeler tek başına hiçbir şey ifade etmiyor. Sadece İsrail’in cezasızlıktan oluşan demir kubbesine çarpıp geri dönüyor. Dünya her güne her türlü ahlak ve mantık kuralını ihlal eden İsrail yönetimiyle uyanıyor. Kurbanlar saldırgan, insani yardımseverler önyargılı, silahsız sağlık görevlilerini öldüren bir ordu dünyanın en ahlaklı ordusu. Aşağı yukarı böyle.
İsrail’in uluslararası müttefiklerinin son günlerdeki dil değişikliği dikkat çekici. Yine de bunun önemini abartmak tehlikeli olur. İsrailli yetkililer bunu umursamadığı gibi kınamalardan güç alıyor. Tüm bunlar İsrail’in tek başına olduğunu, hep yanlış anlaşıldığı, ayrımcılığa uğradığı ve etrafı düşmanlarla çevrili olduğu için sebat etmek zorunda kaldığını kanıtlamaya yarıyor. Bu değişim, sadece daha önce yaşananlarla kıyaslandığında bir dönüm noktası gibi. Gazze’de yaşananların adını koymak oldukça uzun zamandır töhmet altında, hatta suç sayılıyor.........
© Perspektif
