menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Süveyda’da Çatışma ve Suriye’de Yeni Ulusal Ordu Meselesi

15 1
17.07.2025

Suriye’de hâlihazırda yamalı bohça hüviyeti arz eden bir ordudan ulusal bir kurum yaratılması uzun yıllar alacak gibi görünüyor. Ekonomik teşviklerin azlığı, farklı ideolojik oryantasyonlar, standart bir askerî eğitimin yokluğu, ülke için farklı politik vizyonlar ve tarafların Suriye savaşından getirdiği güven bunalımları, binlerce silahlı adama sahip liderlerin güç istenciyle birleşince ortaya ciddi bir entegrasyon problemi çıkıyor.

Suriye’nin Dürzi yoğunluklu güney vilayeti Süveyda’da Dürzi lider Hikmet el-Heceri’ye bağlı Süveyda Askerî Meclisi milisleri -ki bu meclis sabık Esed rejiminden subayları da ihtiva ediyor-ile yeni Şam yönetimine bağlı güçler arasında tekrardan alevlenen çatışma, ülkedeki dinî-mezhebî fay hatlarının derinliğini yeniden gösterdi. Çatışmalar ayrıca ülkede ‘Suriyelilik’ üst kimliğiyle ulusal bir ordu kurmanın ne kadar zor bir görev olduğunu da yine gün yüzüne çıkardı. Son birkaç günde cereyan eden çatışmalarda resmî rakamlara göre iki taraftan yüzlerce kişi öldü veya yaralandı. Tarafların karşılıklı olarak epey bir esir aldığını gösteren görüntüler de sosyal medyaya yansıdı.

Çatışmalar sürerken Heceri sürpriz olmayan bir şekilde uluslararası koruma talebinde bulundu ki bu kısaca İsrail’den destek ve koruma manasına geliyordu. Heceri daha önce de defalarca uluslararası koruma çağrısında bulunmuştu. Nitekim İsrail uçakları çatışmalar sürerken Süveyda semalarında göründü ve bölgedeki milisleri bastırmaya giden Şam’a bağlı güçleri hedef aldı. İsrail bombardımanında Suriye güvenlik güçlerinden hayatını kaybedenler oldu. İsrail işgali altındaki Golan’daki bazı Dürziler de Suriye’deki mezhepdaşlarına yardım için Suriye tarafına giriş yaptı. Bunlar vuku bulurken Şam yönetimine son dönemlerde ciddi destek veren ABD’den ise İsrail’i dizginleme noktasında henüz bir adım atılmadı.

Suriye maalesef bugün egemenliğini tam anlamıyla sağlayamayan bir vaziyette. İsrail, Esed rejiminin düşüşü sonrası 1974 anlaşmasını ihlal ederek Suriye’nin güneyinde işgalini derinleştirdi. Hatta durum İsrail’in Suriye içlerine gece baskınları yapıp Hamas üyesi olduğunu iddia ettiği kişileri tutuklayarak İsrail’e kaçırma noktasına kadar vardı.

İsrail ayrıca Esed rejiminin devrilmesinden bu yana Dürzileri kullanarak Suriye’deki işgalini pekiştirme stratejisi izlemeye çabaladı. Tel Aviv’in buradaki temel amacı Suriye’nin güneyinde Suriye ordusundan tamamen arındırılmış bir tampon bölge kurmak idi. Bu amaç için Suriyeli Dürzilere bazı ekonomik teşvikler de sunulmuştu. Ancak Tel Aviv amacını gerçekleştirmede büyük ölçüde başarılı olamadı. Heceri ve kendisiyle iltisaklı milisler dışında Dürzi dinî ve askerî liderler (Hannavi, Carbu, Leys Balus gibi isimler) Şam ile beraber çalışma iradesi ortaya koydular.

Hâlihazırda Şam, Hikmet el-Heceri ile iltisaklı bu milisleri kanun dışı yapılar olarak kodluyor. Bunları bastırmak ve Suriye’nin güneyinde Şam’a bağlı devlet kurumlarını işler hale getirmek için de yeni yönetim ülkenin farklı bölgelerinden askerî birlikleri Süveyda’ya sevk etti. Bölgedeki gerilim epey bir tehlikeli bir boyuta varmış durumda. Şam da son olayları fırsat bilerek Süveyda’yı kontrol altına almak istiyor ki Esed rejiminin devrilmesinden bu yana bu hedefe ulaşılamadı. Devlet otoritesinin kurulamadığı Süveyda’da durum o kadar komplike ki Şam’ın Süveyda’ya atadığı Vali Mustafa Bakkur birkaç ay önce kısa bir süreliğine kaçırılmıştı.

Dahası, Mayıs ayında da yine Dürzilerin meskûn olduğu Ceramana ve Sahnaya’da Dürzi milisler ile benzer çatışmalar yaşanmış, iki taraftan epey bir kişi hayatını kaybetmiş ve çatışma bir ateşkes/anlaşma ile nihayete ermişti. Suriye’nin bir parçası olarak kalmak isteyen Dürzi gruplar Heceri’nin aksi istikametteki temayülüne karşı Şam ile uzlaşı yoluna gitmişti. Bugün ise çatışmalar nüksetmiş durumda. Bu yazının yazıldığı tarih itibarıyla........

© Perspektif