menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Güney Afrika’daki Öğrencilerin Zihninde Afrika Nereye Düşüyor?

6 1
14.10.2025

Güney Afrika’daki öğrencilerin zihninde Afrika kimliği, ülkenin sınıfsal tabakalaşması, okulların sosyoekonomik yapısı ve yerel-etnik dinamiklerle doğrudan şekilleniyor. Özellikle varlıklı okullardaki siyah öğrenciler Pan-Afrikanizm’e kimliklerini güçlendiren bir araç olarak yönelirken, düşük sosyoekonomik düzeyli siyah okullarda bu kavrama yönelik ilgi düşük.

1976 yılında Johannesburg yakınlarında, apartheid döneminde siyah nüfus için kurulmuş en büyük yerleşim alanı olan Soweto’daki öğrenciler, rejimin siyah okullarda eğitim dili olarak, Afrikaner topluluğunun anadili Afrikaans’ı -17. yüzyılda Hollandalı yerleşimcilerin Felemenkçesinden türeyen bir dil- zorunlu kılmasına karşı ayaklandılar. Afrikanerler, bu dili konuşan ve apartheid rejiminin başlıca kurucuları olan beyaz etnik topluluktu.

Bu isyan, yalnızca bir eğitim politikası karşıtı protesto değil, aynı zamanda Afrika kimliğini silmeyi hedefleyen sisteme yönelik güçlü bir direnişin de simgesiydi. Apartheid yıllarında siyahların yaşadığı townshipler sadece yoksulluğun mekanları değil, aynı zamanda bağımsızlık mücadelesinin yuvalarıydı. Soweto Ayaklanması bu anlamda, gençliğin eğitimi sömürgeleştiren politikalara karşı Afrika kimliğini savunma kararlılığının sembolü oldu.

Demokratik döneme gelindiğinde ise, 2015 yılında üniversite öğrencileri tarafından başlatılan #RhodesMustFall ve #FeesMustFall hareketleri bu çağrıyı güncelledi. Bu iki hareket sırasıyla, sömürgeci figürlerin (örneğin İngiliz asıllı iş insanı, sömürgeci ve siyasetçi John Cecil Rhodes’un heykelinin) kaldırılmasını ve yükseköğrenim harçlarının düşürülmesini talep ediyordu. Ortak hedefleri, hem üniversitelerdeki sömürgeci simgeleri ve ayrımcı yapıları sembolik olarak ortadan kaldırmak hem de ekonomik engelleri azaltarak yükseköğretimi daha erişilebilir, kapsayıcı ve müfredat açısından dekolonize etmek; yani Afrikalı bilgi ve tarih anlatılarını görünür kılmaktı.

Kırk yıl arayla ortaya çıkan bu öğrenci hareketleri, aslında tek ve tutarlı bir talebi dile getiriyor: Afrika, eğitimde yalnızca bir ek bilgi değil; merkezi bir çerçeve olmalı.

Ancak Güney Afrika’da bugünün lise tarih sınıflarında, Afrika kıtası halklarının politik ve kültürel birliğini savunan, yani sömürgecilik ve ırkçılığa karşı ortak bir dayanışma ideali olarak ortaya çıkan Pan-Afrikanizm düşüncesi hâlâ arada kalmış durumda. Müfredatta milliyetçilik ve sömürgesizleşme gibi temalar altında yer alıyor, ancak öğrencilerin bakış açılarını ne ölçüde şekillendirdiği oldukça değişken.

Araştırmamda bir çelişki dikkat çekiciydi: 2015 sonrası öğrenci söylemlerinde Pan-Afrikanizm yeniden gündeme taşınmış olsa da bu kavramın anlamı çoğu zaman parçalı. Öğrencilerin ırkına/etnisitesine, sınıfsal konumuna ve okulun bulunduğu sosyoekonomik bağlama göre oldukça farklılık gösteriyor.

Ücretli ve imkânı geniş devlet........

© Perspektif