Donald Trump’ın başkanlık dönemi, ABD’nin İsrail ve Siyonizm’e yönelik politikalarında önemli bir dönüm noktası oldu. Trump yönetimi, Orta Doğu’nun jeopolitik yapısını yeniden şekillendiren ve ABD-İsrail ittifakını güçlendiren bir dizi cesur ve tarihi karara imza attı. Bu kararlar arasında ABD Büyükelçiliği’nin Kudüs’e taşınması ve İbrahim Anlaşmaları’nın imzalanması öne çıkıyor.

Trump’ın İsrail politikası, önceki yönetimlerin temkinli yaklaşımından keskin bir şekilde ayrılıyordu. Kudüs’ün İsrail’in başkenti olarak tanınması, uluslararası toplumun genel görüşüne aykırı olsa da, İsrail’in egemenlik iddialarını destekleyen güçlü bir hamle olarak değerlendirildi. Bu karar, Filistin yönetimi ve birçok Arap ülkesi tarafından eleştirilse de, İsrail-ABD ilişkilerini daha da pekiştirdi.

İbrahim Anlaşmaları, Trump yönetiminin Orta Doğu politikasındaki en önemli başarılarından biri olarak kabul ediliyor. Bu anlaşmalar, İsrail ile BAE, Bahreyn, Sudan ve Fas arasındaki ilişkilerin normalleşmesini sağladı. Trump yönetimi, bölgedeki değişen dinamikleri ve İran’a yönelik ortak endişeleri kullanarak bu anlaşmaları mümkün kıldı. Anlaşmalar, bölgede ekonomik işbirliği ve istikrar vaadi sunarken, Filistin meselesini geri plana ittiği gerekçesiyle de eleştirildi.

Yatırımcıların finansal piyasalarda daha sağlıklı kararlar alabilmeleri için döviz endekslerini anlamak ve bu endekslerde işlem yapmayı öğrenmek kritik bir beceridir. Bu endeksler, özellikle ABD dolarının diğer majör para birimlerine karşı nasıl performans........

© Para Borsa