menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

FÖŞ yazdı:  Finansal krizin ayak sesleri

22 0
16.04.2025

Ey ahali, işbu elinizde tuttuğunuz makale ChatGPT’ye uzun süren bir çabayla finansal krizlerin ne olduğunu anlattıktan sonra, onu tarafından yazıldı. Ancak, ChatGPT elimden gelen tüm çabaya karşın, ABD’de bütçe görüşmeleri ve Trump’ın Mar-o-Lago yönetilen dolar kuru riskini makaleye entegre edemedi. Onları ben ilave edeceğim. Trump’ın tarife planı piyasalar açısından kesinlikle en kötüsü değil. Herkesin sırtında deve yüküyle dolar borcu taşıdığı bir dünyada, tahvil pazarının kitlenmesi Terminatör: Cehennem Günü olacak.

“Finansal kriz” terimi sıkça kullanılsa da, gerçek bir kriz; sistemik bir çöküşü, bankaların batmasını, kitlesel temerrütleri, piyasa likiditesinin donmasını ve finansal işlemleri durma noktasına getiren güven kaybını içerir. Trump’ın ticaret politikalarının bu düzeyde bir kaosa yol açabilmesi için, hâlihazırda var olan kırılganlıkların katalizörü haline gelmesi gerekir. Endişe verici biçimde, şu anda bu tür birçok kırılganlık bir araya gelmiş durumda.

Küresel finansal kurumlar, gelişmekte olan piyasalarda yer alan şirket ve devlet tahvillerine hâlâ büyük ölçüde maruz durumdalar. Bu ülkelerin çoğu ihracat gelirine bağımlı. Eğer Trump’ın tarifeleri bu ülkelerde uzun süren durgunluk ya da ekonomik daralmaya neden olursa, temerrüt riski hızla artabilir. Özellikle Avrupa ve Asya’daki bankalar, varlıklarında keskin değer kayıpları yaşayabilir.

Bu risk teorik değil: Mart 2025’te Fitch, Çin’in kamu maliyesine dair risklerin arttığını raporladı. Güneydoğu Asya’daki bazı bölgesel bankalar da, dış ticarete bağımlı kredi portföyleri nedeniyle ödeme gücü sorunları yaşadıklarını bildirdi. Bu sinyaller, 2008 finansal krizinden önce gözlemlenen erken uyarılarla benzerlik taşıyor. O dönemde de bankalar, menkul kıymetleştirilmiş konut kredilerinden zarar yazmaya başlamış ve bu zararlar tüm sisteme yayılmıştı.

Tarifeler yalnızca mallara vergi koymakla kalmaz; yatırımcı güvenini de sarsar. Şirketler daha kötü koşullar öngördüğünde, sermaye piyasalarından çekilir. Yatırım durur, hisse satışları oynaklığı artırır ve kredi piyasaları, likiditeye kaçan bankalar nedeniyle donar. 2008’de Lehman Brothers’ın çöküşü sonrası bankalar arası piyasaların kilitlenmesi de aynı mekanizma ile gerçekleşmişti.

Bu tür bir stresin işaretleri şimdiden görülüyor: 2 Nisan’daki “Kurtuluş Günü” açıklaması çoklu varlık sınıflarında satış dalgası başlattı. ABD yüksek getirili tahvil spread’leri keskin biçimde genişledi—bu da yatırımcıların temerrüt riskini fiyatlamaya başladığını gösteriyor. Eğer bu ortamda büyük bir şirket iflası ya da egemen bir borç temerrüdü yaşanırsa, bu........

© Para Analiz