Erken Seçim Geliyor
Her şey yolundaymış gibi davranmanın anlamı yok. Barış süreci, Suriye’de SDG ve Şam hükümeti arasında yaşanan anlaşmazlık nedeniyle çıkmaza girdi, ilerlemiyor.
Haftalarca yazdık, ne Şara hükümeti federasyona sıcak bakıyor ne de Türkiye. ABD ise hem Şara’yı hem SDG’yi destekliyor. Şara’ya merkezi hükümet vurgusu yapan ABD, SDG’yle görüşürken de federasyona göz kırpıyor.
Kürtler, haklı olarak savaşarak kazandıkları toprakları ve kurdukları düzeni kaybetmek istemezken, aynı şekilde Şara hükümeti de iktidarını ve gücünü zayıflatmak istemiyor.
Evet, ABD’nin ikili oyunları ve İsrail’in kışkırtmalarıyla konu geldi, çözümsüzlüğe dayandı. Karşılıklı sert çıkışlar yapıldı. Hem Mazlum Abdi hem de Salih Müslim, Suriye’de merkezi hükümeti kabul etmeyeceklerini duyurdular. Suriye hükümeti ve Türkiye ise merkezi hükümet dışında bir formülü reddettiklerini.
10 Mart mutabakatına imza atanlar, sonrasında buna uygun davranmadıklarından ve her kesim arkasındaki güçlere güvenerek daha fazlasını istediğinden, ortak çözüm bulunamadı. İşin kötü yanı, artık mutabakatlar ve imzalanan anlaşmalar da anlamsız, güvenilmez hale getirildi.
Nihayetinde korkulan oldu. Operasyon kapıda. Türkiye ve Şara hükümetinin, Rojava’ya düzenleyeceği bir operasyon, an meselesi.
Öte yandan İsrail, Şam’ı aralıksız olarak bombalamaya ve Türkiye’yi hedef göstermeye devam ediyor. Öyle fütursuz, öyle pervasız… Ki zaten Suriye’de esas savaş, Türkiye ve İsrail arasında gerçekleşmekte.
Türkiye’nin, SDG’nin yanı sıra İsrail’e yönelik bir hamle de yapacağı, kulislerde konuşulan bilgiler arasında. Şimdilik bu hamle, nasıl olur ve ne şekilde gerçekleşir, bilinmemekle birlikte, Suriye’de iyice gerilen Türkiye’nin, İsrail’i ve SDG’yi eş zamanlı hedef alabileceği de konuşuluyor.
Kimse ellerini ovuşturmasın, çatışmalardan çıkar beklemesin, kaostan beslenmesin. Bunlar parlak gelişmeler değil. Kaos ve savaştan, halklar kazançlı çıkmayacaktır.
Konjonktürel çıkarları fazla önemseyip İsrail’e gereğinden fazla güvenenlerin de Dimyat’a........
© P24
