menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Uçan Köfteci: Hayalin Ağırlığı, Gerçeğin Yerçekimi

10 28
26.09.2025

Türk sineması, taşranın dar sokaklarında, küçük insanların büyük hayallerinde defalarca gezindi ama bu kez elimizde daha tuhaf, daha “uçuk” bir hikâye var: seyyar köfteci Kadir’in gökyüzü tutkusunu anlatan Uçan Köfteci.

Dünya prömiyerini Rotterdam’da yapan, ardından İstanbul Film Festivali’ne uğrayıp 32. Adana Altın Koza’da karşıma çıkan bu film, ilk bakışta absürt bir taşra komedisi gibi görünüyor ama altında, Türkiye’nin politik ikliminden bireyin özgürlük arayışına kadar uzanan katmanlı bir trajedi gizli.

Hayalin Anatomisi

Kadir, sıradanlığa itiraz etmeyen ama sıradanlığı aşmak isteyen bir karakter. Karısını, çocuklarını seviyor; köfte tezgâhının başında hayatını sürdürüyor fakat aynı zamanda bir paramotorla gökyüzüne çıkma, yerçekimini alt etme arzusu var. Bu arzunun kendisi başlı başına politik: çünkü taşranın muhafazakâr kuşatması, bireyin en küçük sapmasını bile “ayıp” ya da “tehlike” olarak kodluyor. Uçmak, bu bağlamda sadece bir hobi değil; çevresine karşı bir meydan okuma, “ben başka türlü de var olabilirim” deme biçimi.

Kadir’in uçmak konusundaki inadı filmin yaslandığı yer. Albert Camus’nün Sisifos Söyleni’ni hatırlayalım: Sisifos, kayayı tepeye taşır ama kaya her defasında yuvarlanır. Buna rağmen, Sisifos’un “mutlu olduğunu” söyler Camus, çünkü absürdün farkında olarak çabayı sürdürür. Kadir de paramotoruyla uçmaya çalışırken aslında taşraya, topluma, hatta evrenin umursamaz düzenine karşı Sisifos’un kaderini yaşıyor. Belki uçuşu hep kısa sürecek, belki motor hep tekleyecek ama önemli olan, düşmekten........

© Öteki Sinema