menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

36 yıl önce resmileşen meslek... 'Anahtar teslim'in adresi: Grupçuluk

17 0
23.08.2025

1989 tarihli 3568 Sayılı Kanun, mali müşavirlik mesleğine resmî bir nitelik kazandırdı. Yasanın dikkat çekici hükümlerinden biri, Hazine ve Maliye Bakanlığı denetim birimlerinde 10 yıl ve üzeri görev yapan merkezi denetim elemanlarına sınavsız yeminli mali müşavir (YMM) olma hakkı tanımasıydı. Bu düzenleme, devletin vergi denetimindeki en yetkin kadrolarının önemli bir kısmının kamudan ayrılarak özel sektöre geçmesine yol açtı. Daha önce bu denetim birimlerinden ayrılanlardan bu koşullara haiz olanlar da sınavsız YMM unvanı alabilecekti. Özetle YMM odaları ve yönetimi, sınavsız geçiş yapan bu kadroların sayısal ağırlığı ile şekillendi.

YMM ODALARINDA GÜÇ DENGESİ

Geçiş sürecinden sonra bu denetim birimleri görevlerine devam etti. Kamudaki denetim elemanları yasal görevlerini devlet adına titizlikle yerine getirirken, YMM olarak çalışanların bu birimlerle artık kurumsal bir bağı kalmamıştı.

Buna karşın YMM odası katlarında görev yapan bazı kişiler eski aidiyetlerini kullanarak tekrar tekrar seçilme ve kurdukları şirketleri büyütme adına grupçuluk üzerinden bir hâkimiyet düzeni tesis ettiler. Kendilerini sanki bu denetim birimlerinin özel sektördeki temsilcisiymiş gibi gösterdiler; söylemlerinde ve davranışlarında güçlerini bu birimlerden aldıkları izlenimini güçlü bir şekilde verdiler.

HAKSIZ REKABET VE ULUSLARARASI STANDARTLAR

Bu sırada bağımsız denetim alanında da önemli gelişmeler oluyordu. Denetim kapsamını ve hizmet hacmini büyüterek pazar payını artırmayı da hedefleyen bağımsız denetim düzeni 1 Temmuz 2012’de yürürlüğe giren 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu ile yasal bir nitelik alsa da bunun alt yapı çalışmaları 1990’larda başlamıştı. Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de denetim piyasasının yeninden şekillendiği bir süreç yaşanıyordu.

Bu süreçte, bir kamusal kurum olan YMM odalarında hâlâ eski denetim birimlerinden gelen grup aidiyetlerinin öne çıkarılması, bu gücün ticari büyüme için kullanılması “Tek Çatı” vergi denetim reformunu gündeme getirdi. Meslek odası katlarındaki ticari kişilerin, doğrudan kurdukları ya da ilişkili oldukları şirketler aracılığıyla bu söylemlerle piyasayı kontrol altına alma çabaları, uluslararası standartlar ve rekabet eşitliği bakımından ciddi bir sorun olarak değerlendiriliyordu.

1999-2002 döneminde IMF’nin “Tax Administration Reform” tavsiyeleri, farklı unvan........

© OdaTV