menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Siyaset yapma biçimi değişiyor... Bireyci liderlik mi, kolektif liderlik mi

130 8
24.07.2025

SİYASET YOL AYRIMINDA
İktidara yakın medyada kimi zaman şu polemik gündeme getirilmek isteniyor:

-“Özgür Özel cumhurbaşkanı olmak istiyor; Ekrem İmamoğlu’nu unuttu!”

Siyaseti salt kişisellik üzerinden değerlendirme yaklaşımı son 40-45 yıllık politik yozlaşmanın sonucu.

12 Eylül 1980 darbesi sonrası Türk siyasetinde partiler ve ideoloji giderek ikinci plana düşerken, liderlerin-genel başkanların kişisel karizması ve hikâyesi, siyasetin ana belirleyicisi haline geldi. Halk, siyasetten kovuldu.

Çeyrek yüzyıldır bu anlayış daha da arttı: Erdoğan, AKP’yi zamanla kurumsal parti olmaktan çıkarıp kendi siyasi markasıyla özdeşleşen harekete dönüştürdü.

Karşılık da buldu: Partisinin tabanı için, Erdoğan, sadece lider değil, “kurtarıcı” politik figürdü.

Erdoğan’ın kişisel imajını merkeze alan bu süreç, medya stratejileri, miting dili, kitle iletişimi araçlarıyla sürdürüldü.

Bu anlayışta; ortak akıl yoktu, tek karar verici davasına tutkuyla bağlı liderdi.

Oy verenler görmüş yaşamışlardı; Erdoğan her tartışmadan, krizden doğru hamleler yaparak çıkmasını bilmişti…

Sezgisel kararlar almak gibi Erdoğan, kendi oyun tarzını yaratmış ve tabanı bu yaratıcılıktan memnun kalmıştı.

Bu yazdığım Erdoğan cümleleriyle Özgür Özel’in ne ilgisi var? Yazayım, çünkü, 40-45 yıllık siyaset anlayışı artık yol ayrımında:

ÖZGÜR ÖZEL’İN KARAKTERİ
Parasız yatılı okulda okumak, öğrencinin karakter gelişimi, sosyalleşmesi ve hayata bakış açısı üzerinde derin etkiler........

© OdaTV