Mehmet Şimşek'e bir katkı: Travma yaratan sözcük
DONU GEVŞEK DEVLET
Diyeceğimi sona saklayıp, bazı bilgiler sıralayayım:
Türk iktisat tarihi kaynakları arasında ne şiir-roman-hikaye-edebiyat, ne de türküler-deyişler-destanlar kullanılıyor. Oysa, devlet baskısı veya toplumsal eşitsizlikler vd. bu hayli faydalı tanıklıktan öğrenilebilir...
Ekonomi tarihine, sadece devletin belgeleri üzerinden değil, halkın gözünden de bakılması şart...
Genellikle şu anonim dörtlüğü bildiğinizi tahmin ediyorum:
“Şalvarı şaltak Osmanlı
Eğeri kaltak Osmanlı
Ekende yok biçende yok
Yiyende ortak Osmanlı”
Halk “donu gevşek” Osmanlı’yı savurgan/müsrif görüp, tüm mali yükün omzunda olduğunu böyle dile getirdi.
Bizim tarihimizde türküler-deyişler, halkın gerçek tarihine ışık tutması açısından önemli işlev görür; resmi tarih dışında da bir hayat yaşandığını anlatır.
Osmanlı döneminde köylülerin en başlıca şikayet konusu; kendilerinden alınan öşür/aşar vergisi ve bunları toplayan mültezimlerin-tahsildarların gaddarlıkları idi.
Bu çekilmesi zor dert ne çok deyişe türküye konu oldu:
“Deminden kuşluk öşürcüler geldiler
Zahirem samanımı bütün aldılar
Bir tek yaba ile beni saldılar
Değirmen mi, tohum mu kaldı Zahirem”
Osmanlı Devleti vergilerinin sert tahsil şekli halkı canından bezdirdi. Şikayetlerin dile gelmesi kaçınılmazdı:
“Tahsildarlar çıkmış köyleri gezer
Elinde kamçısı fakiri ezer
Döşeği yorganı mezatta gezer
Hasırdan serilir çulumuz bizim”
Ana konuma geleceğim, izin verin birkaç kelam daha edeyim:
ADİL OLMAYAN ZULMEDİCİ DAYATMA
Osmanlı’nın duraklama ve........
© OdaTV
