menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Sınıfın öğretmeni Rıfat Ilgaz

20 0
23.08.2025

Yaşadığı dönemde (1911-1993) Türkiye'nin siyasal, toplumsal, kültürel ve yönetsel aksaklıklarına mizahın keskin dilini kullanarak yaklaşan Ilgaz, 1940'lı yıllarda başladığı yazın yaşamını ve buna paralel olarak sorumlu aydın tavrını ölümüne kadar sürdürmüştür.

Edebiyat serüvenine şiirle başlayan Ilgaz'ın halk arasında tanınması 1953 yılında İlhan Selçuk'un yönetiminde yayınlanan Dolmuş dergisinde yazdığı mizah yazılarıyla olmuştur. Bu yazılarını romana dönüştürür ve "Hababam Sınıfı" romanı ortaya çıkar.

Yazarlığının yanı sıra, yayıncılık ve dergi yöneticiliği de yapan Ilgaz,1960'lı yıllarda oyun yazmaya yönelir ve ilk olarak kendi romanı Karadenizin Kıyıcığında adlı romanını sahneye uyarlar fakat oyun gereken ilgiyi görmez. Romanla ilgili o dönem Rauf Mutluay, Devrim dergisinde övgü dolu bir yazı yazar ve “yılın romanı” değerlendirmesini yapar.

İlk oyununun başarısızlığı Rıfat Ilgaz’ı yıldırmaz, yazmaya devam eder. Bu defa

"Hababam Sınıfı'nı oyunlaştırarak sahnelenmesine olanak sağlar.

Hababam Sınıfı'nın, 1966 yılında Ulvi Uraz Tiyatrosu'nda gösterime girmesiyle birlikte, bunu diğer yapıtları Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı, Hababam Sınıfı Baskında, Hababam Sınıfı Uyanıyor ve Hababam Sınıfı İcraatın İçinde izler. Hababam Sınıfı serilerinin dışında Ilgaz, çoğunlukla kendi romanlarından oyunlaştırma yaparken kimi zamanda orijinal olarak sahne metinleri de yazmaktan da geri durmamıştır.

Farklı bir kurgu ve teknikle, müzikal komedi türünde kaleme aldığı, kendi deyimi ile toplum düzeneğinde çatallaşmış sorunlara parmak bastığı "Çatal Matal Oyunu" adlı oyunu İstanbul'da Tiyatro Direklerarası'nda İhsan Yüce'nin rejisiyle sahnelenir ve eleştirmenlerden farklı tepkiler alır. Bu oyunların gösterimleri devam ederken Ilgaz'ın bir başka oyunu, "Abbas Yolagiden" kitap olarak yayınlanır.

Rıfat Ilgaz, oyunlarında genel olarak orta sınıf insanının toplumsal dramını, onların günlük yaşamlarında karşılaştıkları sıkıntı ve sorunları, kendi doğallığı içerisinde yalın bir dille aktarır. Oyun kişileri, toplumsal yaşamın uzağına itilmiş, yoksul ama dürüst, aynı zamanda yaşama sevincini yitirmemiş, umut dolu ve renkli tipler. Bu insanların kendi aralarındaki samimi ilişkiler, yarenlikler, argo konuşmalar, gerçekçi bir dille abartıya kaçmadan gevşek bir doku ile kurgulanır. Ilgaz, oyunlarına sıradan insanın yaşamında karşılaştığı bütün sıkıntı ve sorunlarını taşırken gerçekçi bir yaklaşım sergiler. Bu insanların,........

© OdaTV