Koca devletler ayakta kalmak için çare arıyor
Trump’ın ilan ettiği gümrük tarifeleri sonucu ortaya çıkan durumu Amerikalı sosyolog ve ekonomi tarihçisi Immanuel Wallerstein yıllar önce, 2008 ekonomi krizi sırasında yaptığı saptamada genel hatlarıyla ortaya koymuştu. Ona göre, kapitalizm artık bir sistem oluşturmakta zorlanıyordu. Bugün yaşanan kargaşa işte tam anlamıyla budur. Koca devletler bir ticaret savaşında ayakta kalabilmek için çare arıyorlar.
SİSTEM DENGESİNİ YİTİRDİ
2019’da 88 yaşında ölen Marksist düşünür Wallerstein “ister biyolojik, ister kimyasal, ister sosyal olsun, bir sistem istikrarlı durumundan çok fazla ve çok sık saparsa, artık dengeye geri dönemez ve o zaman bir çatallanma görürüz” derken adeta ABD’de yeni başlayan süreci anlatıyor ve şöyle diyordu:
“Durum kaosa dönüşür, şimdiye kadar hakim olan güçler için kontrol edilemez hale gelir ve artık sistemin savunucuları ve karşıtları arasında değil, onun yerini neyin alacağını belirlemek için tüm oyuncular arasında bir mücadelenin ortaya çıktığını görürüz.”
Wallerstein yaşadığımız 21’inci yüzyılı feodalizmin Avrupa’da artık çözülmeye başladığı 16’ıncı yüzyılla karşılaştırıyor ancak öngörüleri hem umut veriyor hem de korkutuyordu:
“Krizin ve güçlülerin güçsüzlüğünün özgür iradeye yer açtığı nadir bir dönemdeyiz: şimdi her birimizin bireysel eylemlerimizle geleceği etkileyebileceğimiz bir fırsat penceresi var. Ancak bu gelecek, bu eylemlerin hesaplanamaz sayısının toplamı olacağından, hangi modelin nihai olarak galip geleceğini tahmin etmek kesin olarak mümkün değildir. On yıl içinde her şey daha net olabilir; otuz ya da kırk yıl içinde ise yeni bir sistem ortaya çıkmış olacaktır. Daha eşitlikçi ve yeniden dağıtımcı bir modelin kurulduğunu görmek kadar, ne yazık ki kapitalizmden bile daha vahşi bir sömürü sisteminin kurulduğunu görmenin de mümkün olduğuna inanıyorum.”
2008 mali krizinde sistemik bir alt üst oluştan kaçınmak için ABD başta olmak üzere Batılı hükümetler o zamana kadar kendilerinin vazgeçilmez saydıkları tüm serbest piyasa ilkelerini ve rekabet kurallarını ihlal ederek duruma müdahale etmek zorunda kaldılar. Çok sayıda banka ve finans kuruluşu halkın ödediği vergilerle kurtarıldı. Gelişmiş kapitalist ülkeler kamu maliyesinin sınırlarını sonuna kadar zorladılar. Diğer etkenlerin yanı sıra bugünkü derinleşen bunalımın kökleri işte burada, 2008 krizinde yatmaktaydı.
Bugün Batı’da çoğunlukla neoliberallerin elinde olan ana akım medya pek sözünü etmiyor ama Amerika Birleşik Devletleri'nde kamu borcu Trump’ın göreve başladığı Ocak ayında 36 trilyon 220 milyar dolara yükselmiş durumdaydı. Cari açık da 2024 yılı toplamında bir önceki yıla göre %,2 artarak 1 trilyon 130 milyar dolara ulaşmıştı ve GSYH'nin %3,9'unu oluşturuyordu.
TRUMP KAPİTALİST ÇIKMAZA ÇARE ARIYOR
Bu durum sürdürülemez olduğundan Biden gibi hiçbir şey yapmadan durmak yerine kendini bir önlem almak zorunda hisseden Trump “gemisini kurtaran kaptan zihniyetiyle” ABD için iyi olduğuna inandığı ticaret savaşını başlattı. Aynı zamanda da ülke içinde devlet giderlerini azaltmak için Elon Musk’ın “DOGE” programını yürürlüğe soktu.
Trump bunları yaparken liberallerin denenmiş ve yanlışlıkları anlaşılmış dogmalarına kulak asmadı. Apaçık görülüyor ki Trump öncesi neoliberal küreselci yapı devam etseydi başta ABD olmak üzere Batı........
© OdaTV
