menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Afyonun hiç bilinmeyenleri... Politika ve uyuşturucu

9 34
03.03.2024

Terör ve uyuşturucu arasındaki ilişki tavuk ve yumurta paradoksunu andırır. Şiddet ve terör mü uyuşturucu mafyasının palazlanmasını sağlar yoksa uyuşturucu mafyası mı şiddeti ve terörü azdırır? Bu soruya doğru cevap verebilirsek ülkemizde ve dünyada deyim yerindeyse “nelerin döndüğünü ya da dönmüş olduğunu” daha kolay anlayabiliriz.

SURİYE İÇ SAVAŞI VE CAPTAGON

Dünyadaki güncel gelişmeler üzerinden birinci sorumu sorayım: Birleşmiş Milletler uyuşturucuyla mücadele kurumlarına göre Arap sokağında peynir-ekmek gibi satılan Captagon piyasasında son yıllarda öyle gelişmeler olmuştur ki bu alandaki gelirin ’i Suriye’ye kaymıştır. Avrupa medyası sadece Başkan Esat’ın servetinin Meksika’nın tüm uyuşturucu kartellerinin 3 katı olduğunu iddia ediliyor. Soru şudur: Bu durum Suriye’de 11 yıldır devam eden iç savaşın bir sonucu olarak mı ortaya çıkmıştır, yoksa kuraklık ve uluslararası baskılar nedeniyle ekonomisi çöken Suriye bu yolu bizzat kendisi mi seçmiştir? Uyuşturucu üretimin yaygınlaşması mı terörü arttırmıştır, yoksa bu üretime uygun bir ortam oluşturmak için terör mü körüklenmiştir? Özetle terör mü uyuşturucuyu tetiklemiştir, uyuşturucu mu terörü?

AFYON ÜRETİMİ NEDEN BİRMANYA’YA KAYDI?

İkinci sorum: ABD’nin askeri varlığının bulunduğu 2021 yılına kadar dünyadaki afyon üretiminin yüzde 70’i Afganistan’da yapılıyordu. O tarihten itibaren hızla gerileyen üretim miktarı bugünkü Taliban rejiminde dünyanın en fazla %5’inin talebini karşılıyor. Haşhaş tarlaları ve afyon üretimi Birmanya’ya (Myanmar) kuzeyde Çin sınırına yakın bölgelere kaydı. Afyon, uzun yıllar Afganistan İslamcılığının başlıca finans kaynağıydı, şimdi ise Birmanya’da kurtarılmış bölgeler kurmuş bulunan azınlık milliyetlerden silahlı grupların bütçesini oluşturuyor. Dünya eroin hammaddesinin yüzde 70’i 2023’ten itibaren artık Birmanya kaynaklı olarak kabul ediliyor. Burada akla gelen ikilem ister istemez şöyle: Acaba ABD Afganistan’dan çekildiği için mi afyon üretimi Birmanya’ya kaydı, yoksa ABD afyon üretimini Birmanya’ya kaydırmak için mi Afganistan’dan çekildi?

Türkiye kamuoyu olarak bu soruların cevabını düşünmemiz kendi ülkemizi anlamamıza yarar. Unutmamalıyız ki afyon yani haşhaş tarımı tarihsel kaynağı olan Anadolu’dan Afganistan’a ve Asya’nın içlerine İslamiyet’le birlikte taşındı. Ve asırlarca bu doğal ürünün yetiştiği başlıca merkez olarak birçok sorunlarla ve dış baskılarla karşılaştığımız gibi çok tuhaf ve olağanüstü dönemler de geçirdik.

ANTEP VE KİLİS VİTRİNİ

Örneğin insanlarımızın çoğu 60’lı hatta 70’li yıllarda kaçak sigara, çakı, çakmak gibi gümrüksüz ürünlerin açıkta ve göstere göstere satıldığı Antep ve Kilis’te neden böyle bir “serbestiyet” olduğunu düşünmez. Acaba bu kimi neoliberallerin sandığı gibi bu “ulus-devletlerin oluşması sonucu sınırlara hapsedilmiş ve yoksul kalmış köylülere” gösterilen hoşgörünün mü bir ifadesiydi? Yoksa Türkiye’den Lübnan’a oradan Marsilya üzerinden New York’a uzanan “French connection” çerçevesinde Kilis üzerinden ulaştırılan afyondan milyarlar mı kazanılıyordu? “Çakı, çakmak, ayna, tarak” ve Kilis ve Antep bunun sadece vitrini ve bahanesi miydi? Bu ticaretin “ithal ikameci” Türkiye bütçesine döviz katkısı ne idi?

Örneklere uyuşturucunun pazarı ve tüketicisi olan ülkelerle devam edelim: Karl Marx’ın “din halkın afyonudur” sözünü herkes bilir. Ve zanneder ki burada kast edilen “parası olan zenginlerin kullandığı afyonun sahte hayaller dünyasına” yoksul işçi sınıfının ancak dini söylemlerle ulaşmasıdır. Gerçek öyle değildi.

AFYON PAZARI İNGİLTERE

19’uncu yüzyılda örneğin İngiltere’de afyon her yerde serbestçe ve ucuza satılmaktaydı ve haftalıklarını alan işçiler bol afyonlu, safranlı ve alkollü “Laudanum” şuruplarını şişe şişe tüketmekteydi. Charles Dickens, sanayi kapitalizminin doğuş sürecinde afyonun ne kadar önemli olduğunu ve işçi sınıfının nasıl zehirlenerek kontrol edildiğini eserlerinde anlatır. Yazar, konferanslar vererek bu zehirli şurupla mücadele etmiştir ama o bile bu salgından kendisini........

© OdaTV


Get it on Google Play