menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Şeker Bayramlarımız

7 0
28.03.2025

Çocukluğumdan beri bayramları çok severim. Küçüklüğümde annem yeni giysilerimizi hazırlar, yeni pabuçlar alınırdı. Pabuçlarımı başucuma koyar gece uyanıp, uyanıp sabah olsa da giysem diye düşünür, onları elime alıp incelerdim. Sabah kalktığımızda annem kahvaltıyı hazırlar sonra eve son bir çekidüzen verirdi. Kahvaltı faslı beni sinir ederdi çünkü hem çok iştahsız bir çocuktum hem de bir an önce yeni cicilerimi giymek için sabırsızlanırdım.
Bayramları ne kadar seversem bayram öncelerinden de o kadar nefret ederdim. Bayram temizliği benim özgürlüğümü kısıtlardı; oraya oturma, burayı dağıtma, iskemleleri ters çevirip faytonculuk oynama; emir üstüne emir.
Ayrıca annem de babam da çok yoğun çalıştıklarından bizim evde tüm ramazan oruç tutulmadığı için iftar ve sahur olayı olmazdı. Ben ise başka evlerde tutulan oruca pek imrenir ben de oruç tutacağım diye tutturur, ayrıca sahura da kalkmak isterdim ve hep de kandırılırdım. “Çocuklar yarım oruç tutarlar, sabah kahvaltısı onların sahurudur, kahvaltın bitince bir dolu bardak su içmen lâzım ve sonra öğlene kadar hiçbir şey yiyip içmezsen oruç tutmuş olursun.” Saf, saf inanırdım. Sonra ben de oruç........

© ngazete