Montrö, Lozan Antlaşması’nın tacıdır!
Sizlere bir önceki yazımda Lozan Antlaşması’nın yaşamsal önemini, “Türkiye’nin tapusu” olduğunu örnekleriyle anlatmıştım…
O halde bu antlaşmadan 13 yıl sonra, Büyük Devrimci Atatürk’ün dehası sayesinde “Boğazlar Sözleşmesi’nin” değiştirilip Montrö Sözleşmesiyle boğazların egemenliğinin tamamen Türkiye’ye nasıl geçtiğini ve sonuçlarını da anlatmam gerekiyor. Öncelikle bu yazının başlığıdır en yaşamsal sonuç:
-Montrö, Lozan’ın tacıdır!
Zaman zaman ısıtılıp Türk Milleti’nin önüne konulan, Türkiye’nin Lozan ile birlikte kırmızı çizgilerinden başlıcası olduğu bilinen Montrö Sözleşmesi için “kaldıralım” diyebilme cüretini gösteren bunca tetikçi ve tabii iktidarın üst katmanları neyi amaçlıyorlar, neyi hedefliyorlar? Bunu anlamak için önce 100 yıl kadar geriye, Lozan Antlaşması zamanlarına dönmek gerekiyor…
Türkiye, Lozan Antlaşması ile imzalanan Boğazlar Sözleşmesi’ne hep kuşkuyla yaklaşmış, Birinci Dünya Savaşı’nın sömürgecilik sorununa bir çözüm getirmediğini, Boğazların bir komisyonla idare edilemeyeceğini, tüm kontrolün kendi elinde olması gerektiğini görmüştü. Silahsızlanma hülyalarının da boşa çıktığını, bir ikinci büyük savaşın da kapıda olduğunu gören Mustafa Kemal Atatürk 1935 yılından itibaren harekete geçti…
Türkiye, Boğazlar Statüsünün değiştirilmesi konusundaki teklifini ilgili devletlere sunduğunda bu öneri büyük kabul gördü. Almanya’nın dev bir savaş makinası haline gelmekte olduğunu gören başta İngiltere olmak üzere Sovyetler Birliği ve Balkan Antantına üye olan........
© Nefes
