Fedailer
Evet, onlar İttihatçıydılar...
Bugün, dışarıdan ve içeriden elbirliğiyle karalanmaya çalışılan, vatanı ve yoksul halkı savundukları için efendiler ve uşakları tarafından en aşağılık şekilde darağacına çıkarılmak istenen o kahramanlar birer fedaiydiler, vatan fedaisi...
1800’lerin sonunda, tam olarak tarih düşmek gerekirse 1889’da, birkaç vatansever Askeri Tıp Okulu öğrencisi tarafından kuruldu, İttihad-ı Osmani’ydi ilk adı. Sonra İttihat ve Terakki adını aldı. Yani “birleşme ve gelişme”... İsim, ünlü Fransız düşünür Aguste Comte’dan esinlenilmişti... Özellikle Rumeli’de, Selanik’te, Manastır’da hızla yayıldı... Parolası “Hürriyet” ti... Genç subayların gözlerini yaşartan bu sözcük çok değil, on beş sene sonra 1908 devriminin özgürlük meşalesi, kutsal sloganı olacaktı:
-Yaşasın Hürriyet!..
İttihatçılar, devrimi
başarmış ama iktidarı
alamamışlardı…
Bunun için de bir Balkan faciası ve bir şeriat kalkışması yaşanması gerekecekti... Balkan Savaşı, 600 yıllık Osmanlı’nın en utanç verici yenilgilere uğradığı, tepeden tırnağa rezil olduğu savaş olarak geçti tarihe. Kayıtlara göre, 5 milyona yakın Türk ve Müslüman, öldürüldü, tecavüze uğradı, yerinden yurdundan sökülüp atıldı. Bu faciadan kaçmayı başarıp, yarı ölü halde Anadolu’ya sığınabilenlerin sayısı yaklaşık 1,5 milyon civarındaydı...
Öyle ki; Edirne düşmüş, Trakya tamamen........
© Nefes
