PKK’nın ümmet açılımı
Dün dedim ki:
Devlet Bahçeli’nin “Cumhurbaşkanı yardımcılarından biri Kürt diğeri Alevi olsun” sözünün iz düşümü şudur:
-Bahçeli, Sünni ümmetçiliğe tepki koymuştur.
Eklemeliyim:
Bu tavır salt “Türk, Kürt, Arap” ümmetçiliğini dile getiren Erdoğan’a yönelik değildir. PKK ve radikal Kürt siyasileri de kapsamaktadır. Bunu açmalıyım:
1) PKK’nın kuruluş ideolojik yapısı Marksist-Leninist temelliydi ve dini yapılarla özellikle bölgedeki güçlü Nakşibendi gibi tarikatlara karşı pozisyon aldı. Ağaları- şeyhleri-şıhları “feodal ve gerici” olarak tanımladı...
2) Sovyetler Birliği’nin dağılması (ve neoliberal ideolojinin dünyada güçlenmesiyle) 1990’larda PKK, halk desteğini artırmak için İslam’a ve dini sembollere karşı düşmanlığını yumuşattı. Bazı Nakşibendi kökenli aşiretlerle, özellikle Kuzey Irak’taki Kürt bölgelerinde (Kandil, Süleymaniye hattında) zaman zaman taktiksel iş birlikleri yaptı…
3) 2000’ler itibarıyla PKK, “İslam’ı araçsallaştırma stratejisine” hız verdi. Bağımsız “ulus” söylemi yanına “ümmet” koydu. Şeyh Said vd. kutsamaya başladı! Murat Karayılan, Süleymaniye’de yaşayan Nakşibendi Şeyh Şebendi ile görüştü…
4) PKK, 2014’te Diyarbakır’da HDP ve DBP tarafından Demokratik İslam Kongresi ve 2016’da KCK ve PYD tarafından Kuzey Suriye’de “Kürdistan İslam Konferansı” toplantıları düzenledi. Kuran okunarak açılan toplantılara Nakşibendi kökenli kimi şeyhler ve aşiret temsilcileri gözlemci olarak katıldı…
Öcalan’ın “İslam açılımına” katkısı şaşırtıcıydı:
Öcalan’ın gönderdiği üç sayfalık mesaj, “Demokratik İslam Manifestosu” adını aldı. Dedi ki:
-“Mümin kardeşlerim, PKK’nın temsil ettiği Kürt hareketini ateist, komünist materyalist........© Nefes
