menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Parmak izi

191 4
15.10.2025

Tarih: 11 Mart 2004.

İspanya’nın başkenti Madrid’de Atocha, El Pozo del Tio Raimundo, Santa Eugenia ve Calle Tellez tren istasyonlarında arka arkaya bombalar patladı. 193 kişi öldü, 2050 kişi yaralandı.

Avrupa’nın gördüğü en büyük terör saldırısıydı.

Olay mahallinde, içinde patlamamış patlayıcılar bulunan bir naylon torbanın üstündeki parmak izi Interpol tarafından dünya emniyet teşkilatlarına iletildi…

ABD/FBI suç laboratuvarı parmak izinin Oregon’da yaşayan Brandon Mayfield adında Amerikan vatandaşına ait olduğunu saptadı. Parmak izi yüzde yüz eşleşmişti.

FBI emindi; keza Mayfield makul şüpheli olarak görüldü: Eski askerdi. Mısırlı bir kadınla evlendikten sonra Müslüman olmuştu, sık camiye gidiyordu…

Zaten FBI izleme listesindeydi; ABD’deki “Taliban mensuplarının” avukatlığını yapıyordu.

FBI bilgiyi 2 Nisan’da Madrid’e gönderdi. Küresel medya saldırganın yakalandığını dünyaya servis etti.

Mayfield ve ailesinin yaşamı darmadağın edildi…

İki hafta sonra…

İspanyol yetkililer parmak izinin gerçekte kime ait olduğunu buldu. Baş şüpheli Mayfield serbest bırakıldı. Tek suçu Müslüman olup, Müslümanları savunmaktı…

Bu olayı önceki gün Trump’ı dinlerken hatırladım: Gazze’de gerçek parmak izi kime ait?

Gazze soykırımının parmak izi kime aittir?

“Katili/katilleri” bulmamızda Karl Marks’ın “mülksüzleştirme” kavramı yardımcı olabilir.

Marks doğrudan “ülkelerin mülksüzleştirilmesi” ifadesini sık kullanmadı, ancak bu ifade sömürgecilik üzerine düşüncelerine dayanarak yorumlanabilir:

-Kapitalist ülkeler varlığını-kârını sürdürmek için, diğer ülkelerin doğal kaynaklarını, topraklarını ve........

© Nefes