“Koltuk” kavgası
Kolektif bellek/toplumsal hafıza…
Kavram, geçmişle bugün arasında kurulan köprü…
Özellikle 1980’den sonra tüketim kültürünün zehiri neoliberal ideolojinin dünü unutturma eylemine karşı, insanın zihinsel arşivini korumak için dünyanın dört yanında “Toplumsal Bellek” örgütleri kuruldu; demansa/bunamaya karşı panzehir…
İnsanın temel yapısı, bellekteki temel güçlük kayıttadır. Bellek yoksa düşünememe bozukluğu ortaya çıkar; bilinçsiz bilinç… Bu da toplumsal çöküşe neden olur…
Şunu sorabiliriz:
Hafıza, konuşma, hareket ve net düşünme yeteneğinin kaybıyla sonuçlanan Alzheimer sadece kişi ile mi sınırlı? Ya toplumlar?
Gündemde CHP var.
Bu parti hakkında kolektif bellek sağlıklı mı? Şüpheliyim!
Partinin kuruluş amacıyla bugün yaşananlar birebir benzer. Bakınız: CHP “koltuğa” karşı kurulan bir siyasi yapı.
O “koltuk” ise saltanat rejiminin tahtı!
CHP kuruluşunun amacı budur; milli egemenlik…
Saltanat hegemonyasına karşı, cumhuriyetçilik, halkçılık, ulusçuluk, devletçilik, laiklik, devrimcilik inşa etmek…
Bugün… CHP’deki “koltuk kavgası” tam da şudur: “Saltanat koltuğunu” butlanla mutlak yapmak isteyenler, CHP içindeki siyasi-kültürel-toplumsal ilişkilerde yetisini kaybetmiş hafızasızlara “koltuk havucu” uzatıyor!
İşte… CHP özde buna direniyor; toplumsal bellek mücadelesi veriyor…
Peki, bu sorun salt CHP’nin mi meselesi?
Yaşanılan bir olayı daha önceden yaşamışlık duygusuna “deja vu” denir. Son aylarda tanıdığım bir süreci yeniden yaşıyor gibiyim.
Tarih, 27 Aralık 2012.
İstanbul 16’ncı Ağır Ceza........
© Nefes
