Mutsuzum mutsuzsun mutsuzuz
Hangi kapıya koşsak kilitli, bir karabasanın içine sıkışıp kaldık. Sanki bir labirentin en kuytu noktasındayız, çıkış arıyoruz. Otobüste, metroda, minibüste suratlarımızdan düşen bin parça. Hiçbir konuda müşterek olamayan bizler, Yeni Türkiye sayesinde, mutsuzlukta birleşiverdik. “Nasılsın” diye soranlara yalandan “İyiyim” bile diyemez hale geldik. Kelimeler, dilimize dolaşıyor... Toplum olarak depresyondayız, tedaviye muhtacız. Oysa, TÜİK’in hülleli anketlerine göre, mutluluktan uçan bir ülkeyiz.
Geçim derdi, her zaman yaşadığımız ağır bir travmaydı, taşımakta zorlanırdık. Şimdilerde bir de üstümüze “çaresizlik” yapıştı.
Ülkenin ağır gündemi hepimizi eziyor. O nasıl ufkunu yitirmiş, belirsizlikte sürüklenen bir gemiye dönüştüyse, içindeki yolcular da aynı akıbeti paylaşıyor. “Çok şükür” demeyi seven bir millettik ama, artık şükredemez hale geldik.
Sanki, her gün yeni bir çaresizliğe uyanmak kaderimiz oldu.
YÜK AĞIR GELİYOR
Her sabah........
© Nefes
