O Türkiye’yi öp başına koy!
Düşünün, daha Lozan imzalanmamış, memleket savaştan yeni çıkmış. Çakıl taşı dizecek fabrika yok.
Gazi Mustafa Kemal ne yapıyor? 17 Şubat 1923’te, İzmir’de İktisat Kongresi’ni topluyor. Yani, devletin adını koymadan önce, bu devletin “nasıl doyacağını” planlıyor.
O kongre çağın ötesinde “Ordumuz ne kadar büyük zaferler kazanırsa kazansın, bunlar ekonomik zaferlerle tamamlanmadıkça eksik kalır” bilimsel bir öngörüyle yapıldı.
***
Yani cumhuriyet önce bir ekonomik projeydi. Sonra siyasi bir rejim oldu. Savaştan çıkmış, meteliğe kurşun atan, tasarrufu olmayan o genç Türkiye, hiç borç almadan, üstüne bir de Osmanlı’dan kalan borçları gık demeden ödeyerek ve sadece kendi kaynaklarıyla kalkınmayı başardı.
Bir yandan da ülkenin dört bir yanına, sanki geleceğe atılmış birer imza gibi, fabrikaların temellerini atarlar… Şeker fabrikaları, dokuma tezgâhları, demir-çelik ocakları…
Karneye bakar mısınız?........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Robert Sarner
Mark Travers Ph.d
Andrew Silow-Carroll
Constantin Von Hoffmeister
Ellen Ginsberg Simon